Sabah Ntvspor’da Fuat Akdağ ve Mehmet Demirkol’un spor haberlerini yorumladığı Spor Servisi programını izledim. Mehmet Demirkol güzel bir hatırlatma yaptı Harry Kewell‘ın yerine Mehmet Güven‘in oyuna girmesi konusunda.
“Ben Mehmet Güven’i PAF’ta çok izledim. Bu çocuğun lakabı neydi biliyor musun? Zidane’dı. Çünkü hakkaten adamın ‘ağzına’ top atardı her maç. Mehmet altyapıda bu özelliği ile öndeydi. Şimdi onu defansif olarak kullanıyorlar biz de onu bu yönüyle biliyoruz…”
Acaba dedim biz lakapları mı yanlış takıyoruz, yoksa çok mu abartıyoruz o lakaplarla anılınca… Öyle ki, Mehmet Güven‘e Zidane deniyormuş eskiden. Aydın Yılmaz‘a da Figo dendiğini çok iyi biliyoruz. Cafercan ve Özgürcan için de yeni Hakan Şükür denmişti. Mehmet ve Aydın hala kendilerine bir şeyler katamadılar, ama yine de şans verilmeye devam edilmeli. Fakat mantıklı yerlerde şans verilmeli. Yenik durumdayken maçı çevirmesi beklenen adamın yerine oyuna sokarak değil (Bknz. Cafercan, M. Güven).
Beni en çok düşündüren ise aynı jenerasyondan lakabı “KocaKafa” olan Arda‘nın saydıklarımın hepsinden çok daha iyi yerlere gelmiş olması..