Derbinin son dakikalarında yaşananlar hakkında tuşlara fazla basmak içimden gelmedi. Aynı safsatalardı bir de benden duyacaktınız. Oyuna dair yorumlarımı ise oyun oynanırken tuşladığım için (ilk yarı – ikinci yarı) gerek duymadım oyunu da yorumlamaya…

Benim canımı en çok maç sonrası yapılan açıklamalar sıktı. Arda çıkıyor, “ilk o bana vurdu, sonra ben ona vurdum,sonra o bana , ben ona….” Volkan çıkıyor, “yiyosa dışarı gel” –delikanlı kalecidir Volkan-, Sabri, Emre, Semih, o, bu, şu… Açıklamaların düzeyi ilkokula düşüyor. Neyse seni anneme şikayet edeceğim, benim babam senin babanı dövere dönmedi iş… Maç sonu en mantıklı açıklama da hiç beklemediğim bir şekilde Uğur Boral’dan gelmişti… “Avrupa Kupası’ndaki tüm dostluklar yalanmış…” Şimdi onu da kadro dışı bırakmış Aragones, Deivid’le tartıştığı için. İyi yapmış. Zira bu açıklamalar Fenerbahçeli bir futbolcuya “yakışmıyor”…

Maç gecesi konuştuk abimle, ne ceza verilirse verilsin hiç bir şey değişmeyecek. Araya Fatih Terim girecek, onlar bizim evlatlarımız, onlar milli takım oyuncusu, onlar en iyisi onlara sahip çıkmamız gerek, onlar bu ülkeye en büyük mutlulukları yaşatan futbolcular, bir kavga ettiler diye silip atamayız diyecek… Barıştıracak hepsini. Ardından da zaten kulüplerin internet sitelerinden yapılan “beklenmedik” düzgün bir türkçeyle kavgaya adı karışan futbolcuların açıklamaları…

Valla özür dileriz, bir daha olmayacak tadında yapmacık açıklamarından ardından her şey düzeldi mi şimdi? Oley be rahatladık mı? Sonunda anladılar mı hatalarını? Bir daha olmayacak mı? Mesela Volkan’ın, Emre’nin, Sabri’nin özürlerine kim inanır? Ki özür bile dilediler mi? Ki pardon Emre, Zapotocny’ye “Fuck off” –fuck off’un türkçe meali için– dediği için kırmızı kart veren hakemlerin olmasına karşın, televizyon görüntülerinde ettiği küfürlerin açıkça anlaşılmasına karşın bir maç bile ceza almadı… O yüzden o suçsuz o özür dilemesin. Sabri de dilemesin, o kadar küfür yedim sadece boğazını sıktım ne var ki bunda gibi açıklamalara devam. Volkan da maç boyunca sakat olan kasığıyla nasıl aut atışı yaptı, degaj yapıp, yan toplara zıpladı biri bana açıklasın! Özellikle Fenerbahçe’nin maçtan sonra aldığı raporun inanılılırlığını anlatsın! Düzmece olma ihtimalini geçtim, Volkan’ın kasığında sakatlık varsa o rapor maç öncesi tarihli olmalıdır ki raporlarda sunulabilsin… Maçtan sonra kasığı sakattı diye nasıl rapor alınabilir ki? Lisede miyiz Fenerbahçe yönetimi?

Sabah Mehmet Demirkol çok iyi söyledi. “İki takım da ucuz atlattık diye seviniyor şu anda…” İki takım yöneticilerinin de, futbolcularının da durumu buysa -ki bence de öyleler- , hangi futbolcunun ettiği özüre ben inanayım?

Canımı sıkmışlar baya da haberim yokmuş… Keşke hepsine sezon sonuna kadar ceza verselerdi bizim futbol izleme zevkimizi, şevkimizi kırdıkları için…

Bizde verilen cezaların azlığına inanıyorum. Aynen ucuz atlattırıldı… Bu tür olaylara karışıp ceza almış oyuncuların aldıkları cezalara bakalım.

Biri tanıdık bir isim Lincoln’den, diğeri de Fiorentinalı Felipe Melo’dan.. İkisinin de Brezilyalı olması bir tesadüf olabilir mi bilemem ama Lincoln, Bernd Schneider’i suratından ittiği için kırmızı kart ve 5 maçla cezalandırılmıştı. Felipe Melo ise yeşil sahada değil saha dışında, soyunma koridorlarında rakip oyuncuyla kavga ettiği için 5 maç ceza aldı… Lincoln bir daha kavgalı bir olaya karışmadı… Selçuk Dereli’den gördüğü kırmızı karta hepimiz şahidiz. Felipe Melo bir daha kavga eder mi takip edeceğiz.

Hani hep örnek alırız ya avrupada yapılanları alsak ya bu olayları da örnek!! Yok olmaz onlar bizim evlatlarımız, onlardan yeteneklisi yok elimizde, o yüzden koruyup, şımartabiliriz onları… Hem hocalarımızın annelerimize her veli toplantısında dediği şey değil miydi “yaramaz çocuk hep kavga ediyor ama derslerinde çok iyi…” Kavga etmek çocukluktan beri meşru bizde ama çalışkan çocuksan…