Guardiola’yla başladığı söylenen bir trend var. Hani şu “takımın içinden gelen genç teknik adam” modeli… Pep’in Barcelona’nın başına geçmesiyle gelen başarılar Ciro Ferrara, Leonardo, hatta Bülent Korkmaz’ın bile iş bulmasına neden oldu?! Ciro, Juve’yle, Leonardo da Milan’la bir şey yapmaya çalışıyor. İlk teknik direktörlük deneyimlerinde haliyle başarı kazanmak konusunda Pep kadar yükseğe çıkamayınca eleştirilere maruz kalıyorlar. Başarı kazanamayınca eleştirilmek olağan bir şeydir. Fakat Ferrara ve Leonardo’yu Pep ile aynı kefeye koyup eleştirmek haksızlık.
Guardiola, A takımın başına geçmeden önce altyapı takımında görevdeydi. Bir sene boyunca Pedro, Jeffren, Jonathan dos Santos, Pique (?) gibi isimlerle burada tanıştı ve çalıştı… O bunları yaparken de 5 yıl boyunca takımı düzene sokan Rijkaard vardı takımın başında. Ve zaten giderken sağlam bir takım bıraktı ardında. Guardiola zaten ilerleyen sistemin dişlilerini daha rahat çalışmaları için biraz yağladı, tozunu aldı ve sonunda da başarılar ardarda gelmeye başladı. Ama ne Ferrara’nın ne de Leonardo’nun böyle bir durumda olmadığını unutmamalı.
Milan’ın hocası Leonardo için değil ama Juventus’un hocası Ferrara için bir kaç bir şey diyebilirim sanırım. Hem Juve sempatim bu nedenle de siyah-beyazlı takımı daha çok izlediğim için söyleyeceklerimin en azından bir dayanağı olacak. Hayatta gerçekten var olduğuna inandığım bir şey var. O da şudur. Bir arkadaş grubu düşünelim. Ya da bir camia da olabilir bu. O gruba ait insanların hepsi kendi rolünü kendi belirler ve her tipten adam vardır orada. Grupta aynı jenerasyondan belli tipler, kişiler bir araya gelmiştir. Ve hep “bizim gibisi…” ya da “onlar gibisi…” ya da “onun gibisi gelmez” denir ya… İşte bunun tam tersine inanıyorum ben. Her grup ya da insan nevi şahsına münhasırdır ama her grubun ya da insanın bir benzeri bir kaç jenerasyon sonra tekrar var olur. Ama kendiliğinden.
Juventus’un yeni teknik direktörü Ciro Ferrara acaba yeni Marcello Lippi olabilir mi?
İşte Ferrara da yeni jenerasyondan olan biri. Yerine gelebileceği, yerini alabileceği, kendi jenerasyonunun “X“i olabileceği isim ise pek belli. 2006 Dünya Kupasını alırken yanında yardımcı teknik direktördü. Eminim ki ondan öğrendiği çok şey olmuştur. Evet bahsettiğim isin Marcello Lippi. Bence Ferrara bir kaç yıl sonra İtalyan futbolu için yeni bir Lippi olacak. Yıllar sonra bıraktığı iz Lippi’ninkilerden izler taşıyacak. Henüz de 42 yaşında zaten Ferrara. Öğrenecek çok şeyi var. Şu anda Juventus’u kendi istediği yere de taşıyamamış olabilir. Fakat Ranieri Ferrara’ya, Rijkaard’ın Guardiola’ya bıraktığı gibi bir takım bırakmadı ki…
Molinaro’larla, Marchionni’lerle vakit geçirirken Ranieri, sağlam bir takım kuramadı ve zaten bu da gidişini hazırlayandı. Ferrara takımın başına geldiğinde takımın sarı ateşi Nedved futbolu bıraktı. Takımın sürükleyici ismi gitti. Çift yönlü orta sahaları neredeyse yok. Poulsen, Tiago, Melo yetersiz kalıyorlar. Öyle Ferrara Catania maçında Salihamidzic’i o bölgede oynattı bir süre…
Inter’i, Roma’yı, sezonun flaş takımı Sampdoria’yı, köklü Lazio’yu en az iki gol atarak yenen bir takıma sahip Ferrara. Ve bu galibiyetlerin ardında onun da imzası var. Bayern Münih’ten fark yiyen de o elbette ama büyük yıkımlar büyük “Ciro”lar getirir her daim…
Bu benzerlikle bile insanın aklına olabilir mi sorusunu getirmiyor değil…