Alex 6 sezon sonra ilk defa genç bir oyuncu gördüğünü itiraf ederek yönetime göndermede bulundu.
Avrupa’da haftanın en gollü maçınlarından biriydi, Borussia Mönchengladbach’ın Bayer Leverkusen’i deplasmanda 6-3 yendiği maç. Kıskandım o maçı da, seyircilerini de. Bizde en çok gol atılan maçta ne futbol vardı ne de seyirci! Klasiktir ya bu hafta şu kadar gol atıldı, tarihin en fazla gol atılan lig haftasını yaşadık ya da en kısır. Bu hafta tarihin en gollü haftası değildir muhtemelen. Gollü geçti ama iyi futbol oynandığına delalet olmasın. Fenerbahçe ve Galatasaray oldukça vasattı. Ankaragücü – Kayserispor maçıyla Antalyaspor – Trabzonspor maçları tat vermedi. Neyse ki Uluslararası maçlara da ev sahipliği yapan Antalya kenti elektrik kesintisi rezaletini Spor Toto Süper Lig’de yaşadı.
Haftanın açılış maçında Ankaragücü, Kayserispor’u durdurmayı başardı. Şota’nın atak takımı Kayseri, deplasmanlarda biraz zorlanacağa benziyor. 70’ten sonra Selim, Troisi,Santana’nın yerine üç genç oyuncu, Abdullah, Furkan ve Abdülkadir’i oyuna alması kolay rastlanır bir şey değil. Örnek alınmalı. Mehmet Çakır Slovakların sustuğu haftada takımına beraberliği getiren isim oldu. Cuma gününü beraberlikle bitiren diğer takımlar Gaziantep ve Konya oldu. Gol atma-yeme istatiskleri konusunda fakir olan Gaziantep siftahı Konya maçında yaptı. 2 gol attı, 2 gol yedi. Beraberliği kurtaran taraf oldu. Bu da 3. beraberlik etti.
Büyükşehir Belediyespor ve Bucaspor’un 3-1’lik galibiyetleri iki takım içinde lig için de önemli sonuçlar. Ligde beklenmedik bir sıralama görebilme ihtimali ve ligin çekişmeli olması bilinmezlerin artmasının getireceği heyecanla ilginç bir lig vaad ediyor. Gençlerbirliği’nin Buca mağlubiyeti de bir o kadar olumsuz bir gelişme. Futbolun güzel isimlerinden Thomas Doll’un bir şeyleri değiştirememesi halinde İlhan Cavcav’ı yeni arayışlara itebilir. Al-karalı Ermin Zec ve “İzmir’li” Manucho’nun golle buluşması önemli isimlerin ligimize ısınması açısından mühim gelişme. Kasımpaşa da oldukça eksik çıkmıştı Belediye ekiplerinin karşısına. Kasımpaşa’ya 3 atarak Beşiktaş galibiyetinin tesadüfiyetini sıfıra indiren Abdullah Avcı’nın öğrencileri çizgisini bozmadı. Dirençli Sivasspor’u son 20 dakika içinde Volkan Şen’in gösterdiği mükemmel performansla geçen Bursaspor 3’te 3’e ulaşabilen tek takım oldu bu sezon. Şampiyonluğun tekrarı ve milli takım arası öncesi için büyük moral. Volkan Şen’i milli takımda görememek ise üzücü olduğu kadar düşündürücü ve sorgulattırıcı. Sivasspor lige tutunacaktır ama eskisi gibi yukarıları zorlaması kolay değil.
Pazar gününe sıkıştırlan üç büyüğün maçlarında aynı saatte oynanan Beşiktaş, Fenerbahçe maçından seyircisiz olanı seçmek zorunda kaldım. Hem gürültü kaldıramayacaktım hem de Fenerbahçe daha ne kadar kötü futbol oynayabilir diye izlemek istiyordum. Manisa çok daha iyi başladı maça ama İlker’in hatası Fener’e şenlik oldu. Maçın yıldızı kuşkusuz Okan Alkan’dı. Mecbur kalmasa Aykut Kocaman oynatacak mıydı bilemiyoruz. Niang’ın iki golü Güiza hüsranı sonrası gözleri boyadı. Deplasmanlarda neler yapacağı merak konusu. Taksim’deki barda altlı üstlü olarak izletilen Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin maçlarından gol sesleri yükseldi de yükseldi. Sürekli yukarıdan gelen gol sesleri yüzünden merakımız artıyor, arada bir skora bakmak için yukarı çıkıyorduk. Beşiktaş da rahat galibiyetle dönüyordu Karabük’ten. Kara Elmas değerindeki 3 puanıı, “Kara İnci” lakaplı Eusebio’nun vatandaşı Quaresma’nın iyi futboluyla cebine koyuyordu. Nobre’de 2 gole imza atarak bu takımda hocasına forvete ihtiyacımız yok mesajı verdi. Ardından buhran içindeki Galatasaray-Eskişehir maçına geldi sıra. Son yıllarda cehennem niteliği kazanan Eskişehir deplasmanı Ivesa’nın hatasıyla güzel başladı Galatasaray adına. Elano’nun presi, Baros’un düzgün vuruşu güzeldi. Ufuk, Sezer’in şutunda ümit verdi, sonra da goldeki hatasıyla geri aldı. Servet’in attığı gol sonrası takımın bütünleşmesi iyiye işaret. Takımdaşlık mühim bir müessesedir takım oyunlarında…
Haftanın son mücadelesinde Liverpool yorgunu Trabzonspor, Antalya’da ağustosun son günlerini değerlendirmeye gitmişti. Elektrik kesintisi ve yorgunluğa, Antalyaspor’un dirençli futbolu eklenince Bordo – Mavili takımın 3’te 3 hayalleri güme gitti. Maçın yarım saate yakın durması iç söyleyecek tek şey söyleyecek hiç bir şeyin olmadığı…