Programımızın son bant kaydı yukarıda açılacak videodan dinlenebilir.
Şampiyonlar Ligi özel yaptık…
Eklendigi tarih 28 Mayıs 2011.
Eklendigi tarih 26 Mayıs 2011.
Transfer sezonunun nereye gideceği merakla beklenen isimlerinden biri de Ersan Adem Gülüm. Beşiktaş’a kiralık olarak gelip gösterdiği mükemmel performansla A Milli Takıma kadar yükseldi.
Beşiktaş’a transferi konusunda Serdal Adalı önemli pay sahibiydi. RadyoVesaire’de Utku Gökerküçük ile Ali Ece’yi konuk ettiğimiz program esnasında ya da yayındışında yaptığımız sohbette Ersan’ın transferi üzerine kulağımıza bir şeyler fısıldadı. Şu dakikalarda başarılı stoperin transferi hakkında çılgın gelişmeler yaşanıyorken bu detayı vereyim istedim.
Biraz evvel trbündergi LigTV’den alından haberi twitledi: “Beşiktaş, Ersan Gülüm’ün bonservisi konusunda Adanaspor’la anlaşamadı. (Lig TV)” Ardından da doğruluğundan emin olmasam da HaldunÜstünel67 isimli kullanıcı Ersan’ın Galatasaray’a geleceğini yazdı. Yine tribünergi, Ersan Gülüm’ün ağzından çıkan, “Başkan ile de görüştüm ve anlaşacağız dedi. Beşiktaş’tan başka bir takım düşünmüyorum” açıklamasını paylaştı. Şu üç twite bakınca durumlar oldukça karışık…
Bu üç twitin dışında Beşiktaş’ın Ersan Gülüm’ün transferi gerçekleştirememesi durumunda bunun nedeni olabilecek bir şeyi anlatayım. Ersan’ın kiralık sözleşmesine bir de opsiyon eklenmesi gündemdeydi. Kiralık sözleşme bitince bir de satın alma opsiyonu gündemdeydi. Yani bugün itibariyle bu yazıyı yazmamı engelleyip Ersan’ı Beşiktaşlı yapabilecek olan 3-5 satır cümle. Sadece 2 milyon Euro’luk bir opsiyon konacak ve oldukça ucuza ERsan Beşiktaş’a transfer olacaktı. Ali Ece ise bunun neden gerçekleşemediği konusundaki detayı Serdal Adalı’dan bilgiyle şöyle iletti bize. Transferi yöneten Serdal Adalı opsiyon konusu gündeme geldiğinde Yıldırım Demirören’in talimatı doğrultusunda sözleşmeye bu maddeyi koydurtmamış. Sonuç ortada. Bugün Ersan için 4,5 milyon Euro konuşuluyor. Hatta Beşiktaş’la anlaşamadığı… Tribünler oturup bir daha düşünsün “büyük başkan”ları hakkında.
Eklendigi tarih 26 Mayıs 2011.
Trabzonspor’da Yattara, Selçuk ve Egemen’in takımdan ayrılması, Colmanve Cale’nin transfer olmak istemesi, Jaja’nın özel sorunlarının bulunması, Ferhat, Sezer ve Barış gibi oyunculardan istenilen verimin alınamaması üzerine yeniden bir yapılanmaya gidilecek. Umut Bulut’un da muhtemel Toulouse transferini düşünürsek bordo mavili ekip transfer döneminde zorlu bir dönüşüm süreci geçirecek.
Bu sezonun en harika performansını Trabzonspor gösterdi şüphesiz. Selçuk, Egemen ve Colman da bu takımın istikrar abidesi isimlerdi. Jaja ve Cale de önemli katkılar sağladı şüphesiz. Umut Bulut’un, Burak’la uyumu da takımı skor üretmek açısından rahat kıldı. Takım için önemli olan bu 6 ismin gidişi Şenol Güneş’in ve Trabzonspor’un önümüzdeki yılki başarı çıtasını etkileyecek.
Selçuk ve Colman ikilisinin orta sahayı terk edecek olması başlı başlına bir sorun olacak. Bir de her ne kadar çok beğenilmese de Ceyhun Gülselam’ın da takımdan ayrılma ihtimali orta sahada kara bir delik açacak Trabzonspor için. Bu bölge için Trabzonspor’un Yiğit Gökoğlan, Yiğit İncedemir, Murat Ceylan, Doğa Kaya, Alper Potuk gibi isimlere yöneleceğini tahmin etmek zor değil. Ya da yönelmesi gerektiğini düşünüyorum…
Murat Ceylan Gaziantepspor’da gösterdiği performansla bir-iki yıl içerisinde önemli bir transfer gerçekleştirebilir.
Jaja’nın gidişi konusunda Şenol Güneş’in açıklaması netti aslında: “Sözleşmesinde 15 Milyon Euro’yu getirirse gidebileceği yazıyor.” Yani Jaja’nın gitmesi gelecek paraya bağlı da mutsuz bir Jaja’dan da bir “jajık” olmayacağını bu sezon gördük. Umut Bulut’un
Egemen’in gidişi takımın defansında sıkıntı yaratacaktır. Bu bölgede Glowacki ve Giray yetmez. Mustafa Yumlu’nun da o bölgede tam randıman verebilmesi için 1 sene daha beklemesi gerekir. Bu açıdan Trabzonspor’un bu bölgeye kesinlikle bir transfer yapacağından eminiz.
Forvet’te Umut’un takımdan ayrılması durumunda ben Şenol Güneş’in Gökhan Ünal’a yönelip onu da tekrar parlatmasını ümit ederim. Fakat Fenerbahçe’nin Sezer Öztürk transfer hamlesinin önemli bir parçası olacak gibi. Bu yüzden zor. Trabzonspor transfer dönemini en az 8 tane sağlam transferle kapatırsa avrupada da Türkiye’de de bu yılki başarısını tekrarlayabilecektir ancak.
Eklendigi tarih 26 Mayıs 2011.
Televizyona zaten girmez. Muhtemelen uçaklardaki televizyonlarda görülebilecek sıkça.
Eklendigi tarih 26 Mayıs 2011.
Fenerbahçe’nin şampiyonluğunda orta sahasının en önemli oyuncusu Emre Belözoğlu’ydu. Ligi birinci bitirince kulüplerin futbolcular üzerindeki basınla buluşma yasağı kaldırma dönemi başladı. Emre de bu yasağı kullanabilen oyunculardan oldu. Bir televizyon kanalına (NTVSpor) ve gazetelere yaptığı açıklamalar ilgi çekiciydi.
Emre’nin önce şampiyonluk yarışında kendilerini yalnız bırakmayan Trabzonspor’u ve tüm Anadolu takımlarını ötelediği demecini duyduk: “Avrupa’da ancak bir İstanbul takımı başarılı olabilir. Bu yüzden şampiyon İstanbul’dan çıkmalı.” Emre Belözoğlu’na tarih dersi verelim. Bu ülkede ilk kez Avrupa’da çeyrek final gören takım Göztepe’dir. Trabzonspor’un altın çağındaki avrupa maçı zaferlerini unutmayalım. Denizlispor, Gençlerbirliği de 2000’lerin başlarında Avrupa’da Lyon, Blackburn gibi takımları elediler. Gençlerbirliği de çeyrek final oynamıştı sanırım. Bunlar da Fenerbahçe Chelsea ile çeyrek finale kaldığından önceydi.
Sonra da HaberVesaire’deki güzel ropörtajına denk geldim: “Sahadaki hırsının, hırçınlığa dönüşmesine geliyor konu. “Kendimi bir anda çok değerli, bir anda çok değersiz hissedecek kadar ortalama bir oyuncu olduğumu düşünüyorum. Hiçbir zaman yıldız oyuncu olduğumu düşünmedim. Bu nedenle, saha içinde yaptığım bir hatadan kendime kızabiliyorum. Hakeme vermiş olduğum bir tepki, bilinçaltımda yer edip ilerleyen dakikalarda karşıma farklı bir şekilde çıkabiliyor” diyor“. Ardından da samimi bir itiraf: “Açıkçası ben sahadaki sert davranışlarımı, eğitimsizliğime bağlıyorum.”
Son bombası da NTVSpor’daki programda “Oğluma beni ileride çirkef olarak tanıtmasınlar. Oğlum beni çirkef bilmesin” sözleriydi. Emre oğlu dünyaya geldikten sonra biraz düzelme refleksi göstermiş belli ki. Fakat oğlun seni 29 yaşından sonra yaptıklarınla değil 29 yıl boyunca yaptıklarınla da hatıralayacak, tanıyacak. Bunun yanında iyi baba olup olmaman hakkında yorum yapamam ama ve ne yazık ki oğlun seni çirkef ve pis bir futbolcu olarak bilecek. Maç içinde hakeme dayılanmalarınla, ağzından okunan ettiğin ağır küfürlerle, gol attıktan sonra yaptığın kol hareketli sevincinle, kavgacı kimliğinle tanıyacak seni. Ama Türkiye’nin en yetenekli ve kariyerli orta saha oyuncularından biri olarak da bilecek. Inter’de, Galatasaray’da,Newcastle’da, Fenerbahçe’de attığın efsane gollerinli de izleyecek. En iyisi sen kötü yanlarınla barışmaya bak ki oğlun da seni olduğun gibi kabullensin ve sadece üzülerek de olsa “bir zamanlar çirkefmiş” diyebilsin artık öyle olmadığına da sevinerek.
Eklendigi tarih 25 Mayıs 2011.
Transfer sezonu hızlı başladı. İlk büyük transfer Fatih Terim oldu. Sonra “Egemen Beşiktaş’a, Selçuk İnan nereye?” tartışmaları derken gün bitmeden fantastik bir hızla Emenike Fener’le, Egemen Beşiktaş’la, Selçuk İnan da Galatasaray’a imza attı. Hadi üç transferi de yorumlayıvereyim böyle bir giriş yapıvermişken.
Selçuk transferi Galatasaray’ın büyüklüğünü gösteriyor
Trabzonspor’un orta sahasının vazgeçilmez tek ismi Selçuk İnan’dı sezon boyunca. Onsuz maçları zorlukla atlatabildiler. Sezon ortasında Trabzonspor’un Selçuk’u ikna edememesi yönetimin büyük eksiğidir. Belki de Selçuk kafaya koymuştu takımdan ayrılmayı. Tam yaşı gelmişken bir adım atıp yükselmesi gerekiyordu. O da Şampiyonlar Ligi ya da Avrupa Ligi’nde oynamayı değil, Fatih Terim’le yeniden ayaklanma hedefindeki Galatasaray’ın orta sahasının vazgeçilmesi olmayı tercih etti.
Çanakkale Dardanelspor altyapısının bir yıldızı olarak transfer olduğu Manisaspor’dan beri takip ediyorum, beğeniyorum Selçuk İnan’ı. Ersun Yanal’ın Manisaspor’unda yıldızını parlattı. Ersun Hoca ertesi yıl Trabzon’a gittiğinde Selçuk’u da götürdü. Bu ikilinin ilişkisinden çıkan orta saha oyuncusu tipi güçlü, hırslı, baskılı, yer yer sert, oyunu iki tarafıyla oynayabilen, uzaktan şutlarıyla kaleyi yoklayabilen bir tarz oldu. Ve sayamadığım bir kaç önemli özelliğiyle daha…
Son iki aydır Galatasaray’ın içinde bulunduğu duruma ve alınan sonuca bakınca önümüzdeki senenin en hedefsiz takımı konumda. Tek hedef iki kulvarda da şampiyonluk. Bu hedefleri aşağılamak niyetim,. haddim değil. Fakat Avrupa’da oynamanın yerine tercih edilmiş olması da sadece hedeflerdeki farklı yönemlimi gösterebilir. Yukarıda da dediğim gibi Selçuk adını bu sefer de Galatasaray’ın tarihine yazdırmak istedi. Fatih Terim’le çalışmak istemesinin bir başka neden olduğu söylenebilir. Avrupa’da yer alamayacak olmasına karşın Selçuk’un Galatasaray’ı seçmesinin en önemli etkeni ise bu takımın büyüklüğüdür.
Emenike ve Egemen
Fenerbahçe Semih Şentürk ve Daniel Güiza varken Emenike’yi alarak bu ikiliye bir mesaj da gönderiyor. Bu mesaj geniş kadro kurma politikasını da içerebilir, siz bize yetersizsiniz, sizi beğenmiyoruz da. Bu durumda bonservisi elinde olan Semih Şentürk takımdan ayrılabilir. Avrupa’da bir takıma gitmezse de Fatih Terim etkisiyle Galatasaray’a gelebilir.
Fenerbahçe açısından Emenike’ye verilen 9 milyon Euro’nun çok olduğunu düşünüyorum. Emenike 23 maçta 14 gol attı ama bu paraya biraz ekleme yapsan çok daha kaliteli ve kariyerli futbolcu alabilirsin Avrupa’dan. Güzel hamle ama çok para. Ayrıca Karabükspor da 300bin Euro’ya aldığı oyuncuyu 30 katına satarak önemli bir transfer başarısı gösterdi. Tüm Karabük halkı geçinir o parayla. Kömür işçilerine maddi destek olarak sendikaya bağışlansın o paranın bir kısmı. Çok güzel olur valla…
Egemen, Beşiktaş’ın yıllardır bence tek stoperli, o da İbrahim Toraman, kadrosuna önemli bir katkı yapacak. Ersan’ın transferinin netleşmeyip zora girmesi de transferi hızlandırmıştır. Tayfur Havutçu, sağlam transfer politikasıyla diri bir Beşiktaş kuracağa benziyor.
Eklendigi tarih 18 Mayıs 2011.
Birazdan yukarıda açılacak videoya tıklayarak bant kaydımızı dinleyebilirsiniz.
2 ay boyunca 16 program yaptık. Final dönemi başlayınca bize de sezon finali yapmak düştü. Sezon finalimizde Beşiktaş’ın eski yöneticilerinden, Türkiye’de televizyon yayıncılığının önemli ismi, artık yazmayı bıraktığı Radikal Gazetesi’ndeki köşesinin adına bakarsak bir “Futbol dilencisi”, rock’n’roll ruhlu Fulham sevdalısı İbrahim Altısay’ı ağırladık. Türk spor medyası, Beşiktaş, Fulham ve takık olduğumuz sporda şiddet yasasını ve daha bir çok başka konudan bahsettik. Şarkılar da İbrahim Altınsay seçkisi…
Eklendigi tarih 11 Mayıs 2011.
Uğur Karakullukçu’nun konuk olduğu Efektifpas programımızı dinlemek için biraz sabrediniz.
Birazdan yukarıda bir video çıkacak. Ona tıklayınız.
Spor medyasının durumundan, Galatasaray’dan, Altyapı’dan, NBA’den konuştuk…
Çok güldük, çok eğlendik… Şarkılarımızın da çok şukelağ olduğu söyleniyor… =))
Bizi takip edin twitter.com/radyoefektifpas =))
Programı indirmek isterseniz de buyurun alttaki satıra tıklayınız.
Efektifpas-Radyovesaire-konuk-Ugur-Karakullukcu-11.05.2011
Eklendigi tarih 04 Mayıs 2011.
Biraz bekleyin hemen yukarıda bir video belirecek…
Son programımızı buradan dinleyebilirsiniz…
Konuğumuz Ferhat Kondur sohbetimizi şenlendirdi.
Çok da güzel istek parçalar çaldık.
Bizler eğlendik, siz de eğlenin… =))
Eklendigi tarih 01 Mayıs 2011.