Baya oldu yine Türkiye’deki futbol ortamı hakkında yazmayalı galiba. Gerçi bir Bursaspor giydirmesi yapmıştık ama olsun, o farklı. Geleleim transfer sezonunda Galatasaray’ın içine düştüğü durum ve çıkamadığı ve çıkamayacağını düşündüğüm hallere.
Öncelikle belirteyim Galatasaray Selçuk İnan’ı Fenerbahçe, Trabzonspor ve Beşiktaş’ın ve hatta avrupadaki kulüplerin elinden kaparak önemli bir transfer yapmıştır. Bunu es geçmeyelim. Johan Elmander de isabetli bir transferdir. Umarım sonu vatandaşı Linderoth gibi olmaz ki Linderoth da çok isabetli bir transferdi. İskandinavya da bir Gravesen bir de Linderoth gelirdi akla 6 numara deyince. Sonrasında bir de Ceyhun Gülselam katıldı takıma. O da yerine bir transfer. Orta saha ve defansta oynayabilen ve ayağına hakim biri. Türkiye’de seveni yok ama ben Unterhaching günlerinden beri takip eder severim… Fakat ya sonrası.
Bugün Galatasaray’ın kadrosuna bakınca, bugünü geçtim geçen 2 yıldaki başarısızlığa bakınca orta sahada büyük eksikliklerden olduğunu söylesem hayır diyen çıkar mı? Mustafa Sarp geldiği gün bıraktım bu takımı diye yazmıştım. Barış Özbek’se kendini Kalli dışında gösteremedi geliştiremedi. Ayhan da hep taraftar sevgisizliğinden tahammül edilemeyen adam oldu. Yanındakilerin iyi olduğu dönemde ne kadar iyi maçlar çıkardığına şahitlik ettik. Bu bölgede Galatasaray’ın alternatifsizliğini Neill, Hakan Balta, Sabri gibi isimlerin orta sahaya devşirilmeleri kanıtladı. Lorik Cana ve Culio ise durumu biraz toparlasa da Galatasaray gibi bir takımda -eğer 3’lü orta saha oynandığını varsayacaksak- orta sahanın 2 ya da 3 adamı olabilirler ancak. 1 numaralı, yani Xavi’si, Lampard’ı, Emre’si, Selçuk İnan’ı, Guti’si olamazlar…
Kadrodaki forvet ve yabancı sayısına bakınca da inanılmaz bir enflansyon yaşandığı görülüyor. Baros, Stancu, Elmander, Pino yabancı forvetler. Kazım ve Mehmet Batdal da var. Arda’yı saymadım. Belirsizliğinden sayamıyorum. Yabancı sayısına bakınca da Lorik Cana, Culio ile bu sayı şu anda 6. Yani ilk 11’de oynatabileceğin oyuncunun sınır sayısı. Ve üstüne de bugünlerde çıkan haberlere bakıyoruz ki üç tane daha yabancı oyuncu gelecek. Bu 3 ismin de 2’si 6 tane forvetin olduğu bölgede oynayan oyuncular. İsimlerinin hiç bir önemi yok benim için. Çağdaş futbol oyunu çift yönlü oynayan orta saha oyuncularıyla oynanmaktadır. 6 tane forvetle dünyanın en iyi takımı olunsaydı Manchester City çoktan olurdu.
Galatasaray’ın transfer politikasının bölgeye olan ihtiyaca göre değil de rakiplerin transfer ettiği yıldız isimlere göre tercihler yapıldığını düşünüyorum. Fenerbahçe’de Alex var, Niang ve Lugano da yıldız isimler. Beşiktaş’ta Quaresma, Simao, Guti, Almeida, Trabzonspor’da da Zokora bulunuyor. Fakat unutmamak gerek ki geçen yıl Trabzonspor’un başarısında en önemli isimlerden biri nokta transferlerden biri olan isimsiz Glowacki ve Norveç Ligi’nden gelen Alanzinho idi.
Galatasaray eski şaşalı günlerine dönmek istiyorsa Hagi, Popescu, Taffarel üçlemesi yapması yerinde olacaktır, fakat bu adamların yanına da Ümit Davala, Capone, Ergün Penbe, Suat Kaya gibi gibi isimlerin bulunması gerekmektedir. Bu yönde bir hamle yapılmadığını görünce de Galatasaray’ın transfer politikasının olmadığını düşünüyorum. Varsa da ben anlamadım.