Eklendigi tarih 11 Temmuz 2013.
Not: Bu yazıyı yazmaktaki amacım Garanti Bankası’nı savunmak değil. Bu yazıyı “Pis Garanti’ci, yavşak basın, NTV Spor’da çalışmak için yalakalık yapma!” diye yaftalayacak olanlar varsa, bu notla birlikte paylaşıp kendilerine çelme takacaklardır. Sadece Cenk Akyol’un takıma alınmamasının Garanti Bankası ile olan ilgisi hakkında kafamda bir kaç soru işareti var.
Taksim’deki Gezi Parkı’nı halk olarak el birliği ile kurtardık. Eylemler sürecinde destek veren sporcuları tüm samimiyetleri nedeniyle samimiyetle kucaklıyorum. Attıkları tivitler, yaptıkları davranışlarla kamuoyunun da dikkatini bu yöne çekmekte büyük etkileri oldu. Belki de onların başarılarında gece uykuları kaçarcasına destekleyen halk için gerçekten hayırlı iş yaptılar, sayıları nadir de olsa.
Selçuk Şahin’in tivit bombardımanını unutmadım. Oyunundan pek haz etmesem de bundan sonra başımın tacıdır. Voleybolda pasörlerin kraliçesi okuldaşım Naz Aydemir’den bir adet bir yazı görmeseydim üzülürdüm, üzmedi. Mehmet Okur ta Amerika’dan eylemlere destek verdi. Kendisine devlet kurumları tarafından gönderilen daveti “Taksim’e eyleme gitmeyi yeğlerim daha iyi” diyerek reddetti. Galatasaray’ın başarılı yıldızı Cenk Akyol da bunlardan bir tanesi. Şampiyonluk sonrası Doğuş Yayın Grubu’nun kanalı Ntv Spor’un mikrofonlarına konuşmadı. Mikrofonu yere attı.
Son açıklanan A Milli Basketbol Takımı aday kadrosunda Cek Akyol’un adı geçmiyor olması bu olaylara bağlandı. Çünkü Doğuş Grubu’nun sahibi Ferit Şahenk hem NTV’nin hem de A Milli Basketbol Takımı’nın sponsoru olan Garanti Bankası’nın sahibi. Sahibi olduğu bir kurumun mikrofonunu yere atan ve konuşmayan Akyol’a sinirlendiği için oyuncuyu takıma aldırmadığı iddia ediliyor. Doğrudur, mümkündür, olabilir. Bu ülkede yaşananlar bir çoğumuza, bu ülkede her şeyin olabileceğini gösterdi bana, belki de hepimiz için de böyle. Bu durumun gerçekliğini, Ferit Şahenk çıkıp konuşmadığı sürece bence hiç öğrenemeyeceğiz. Bu durum gerçekse sportif açıdan etik olmadığının altını basa basa söyleyeyim. Bogdan Tanjevic de buna izin verdiyse kişisel prensiplerinin sıkılığını tartışmaya açık bırakmıştır.
Benim aklıma yatmayan bir kaç nokta var bu konu hakkında. Birincisi Cenk Akyol bu takımın ve Tanjevic’in vazgeçilmezi olmadı, olamadı. Kariyerinin en iyi sezonunda kadroya alınmamış olabilir. Ancak bir çok sporcu bir çok çalıştırıcı tarafından daha önce de kariyerinin en iyi döneminde kadroya alınmadı. Cenk ne ilk, ne de son. Cenk’in kariyerinin en iyi sezonunu yaşamış olması Ergin Ataman’a bağlı olamaz mı? Ergin Ataman elindeki her oyuncudan maksimum verimi almış bir hoca. Tanjevic ise Cenk’le bu konuda barışık olmayabilir. Belki Cenk’i takıma alsaydı Cenk yine çok kötü oynayacaktı.
Bununla birlikte aklıma yatmayan diğer konu ise Garanti Bankası baskısı. Bu iddiayı kanıtlamak için Garanti Bankası’nın sponsor olduğu diğer takımlara göz atmak gerek. Tek bir örnek bile yeter aslında. Garanti Bankası, Kadın A Milli Basketbol Takımı’nın da sponsoru. 2013 Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası 15-30 Haziran’da oynandı. Işıl Alben ve Yasemin Horasan bu takımın vazgeçilmez oyuncuları. Işıl Alben’in twitter hesabına göz atarsanız (https://twitter.com/isilalben10) oyuncunun Gezi Parkı hakkında attığı tivitleri ya da retivitleri görmek mümkün. Bir de 2 Haziran’da facebook sayfasında yayınladığı ve linkini tivit hesabında paylaştığı yazı var. Yasemin Horasan’ın tivit hesabında da konu ile ilgili tivitleri görebilirsiniz. (https://twitter.com/Y_H13)
Eğer Cenk Akyol Garanti Bankası baskısıyla alınmadıysa, aynı muamele Işıl Alben ve Yasemin Horasan neden takımda kaldı? Turnuva başlayacaktı hazırlıklar yapıldı vs. Kadroda yer alır ama maçlarda oynatılmayabilir miydi? Olabilirdi. NTV’yi protesto etmemiş olabilirler diye kadroda kalmış olabilirler mi? Olabilir. Bundan sonra Işıl ve Yasemin’in kadroya alınıp alınmayacağını takip etmek bu nedenle önemli.
Şimdi aklıma bir soru daha geliyor: Cenk Akyol’un takıma alınmamasının ardından Naz Aydemir’in tivitır hesabından yazdıkları nedeniyle NTV’de kendisi hakkında bir haber görüp göremeyeceğimiz. Eğer parçalar birbirini tamamlarsa Garanti Bankası baskısı iddiası doğrulanır.
He bir başka soru daha var: NBA’de doping yapan Hidayet Türkoğlu ay yıldız formayı nasıl giyebiliyor?
Kategorisi 2-Basketbol, Yorumlar
Eklendigi tarih 26 Şubat 2012. Etiketler: 2012, all stars, jeremy evans, nba, smaç şampiyonu, utah jazz, video
Amerikan Basketbol Ligi NBA’de, All Star etkinlikleri çerçevesinde Türkiye saatiyle cumartesiyi pazara bağlayan geceye denk gelen smaç yarışmasında birbirinden güzel smaçlar yapıldı. Yarışmada birinciliği Utah Jazz’ın oyuncusu Jeremy Evans kazanmayı başardı.
Chase Budinger (Houston Rocketes), Jeremy Evans (Utah Jazz), Paul George (Indiana Pacers) ve Derrick Williams’ın (Minesota Timberwolves) katıldığı yarışmada bu sene statü değişikliğine gidildi. Tek tur üzerinden 4’er smaç yapan oyuncular önce jüri oylamasından geçti. Daha sonra mikro blog sitesi Twitter üzerinden yapılan oylamayla sonucu dünyanın dört bir yanından basketbolseverler belirledi.
Kullanılan 3 milyon oyun yüzde 29’unu alan Jeremy Evans smaç yarışmasının şampiyonu olmayı başardı.
Jeremy Evans’a birinciliği getiren muhteşem smaçın videosunu izlemek için tıklayın.
Kategorisi 2-Basketbol, Dünyadan Basketbol
Eklendigi tarih 26 Şubat 2012. Etiketler: 3 point contest, 3'lük yarışması, All Star, basketbol, kevin love, nba, video
Amerikan Basketbol Ligi NBA’de, All Star etkinlikleri çerçevesinde Türkiye saatiyle cumartesiyi pazara bağlayan geceye denk gelen 3 Sayı Yarışması büyük bir çekişmeye sahne oldu. Yarışmada birinciliği Minesota Timberwolves’ın pota altı oyuncusu Kevin Love kazandı.
Mario Chalmers (Miami Heat), Kevin Love (Minesota Timberwolves), Anthony Marrow (New Jersey Nets), Kevin Durant (Oklahoma City Thunders), Ryan Anderson (Orlando Magic) ve son şampiyon James Jones (Miami Heat) yarışmaya katılılan isimlerdi. Yarışmacılar üçlük çizgisinin 5 farklı noktasından 5’er atış gerçekleştirdiler. Her noktadaki 4 topun birer puan, son topun ise iki puan kazandırdığı yarışmanın ilk turunda 30 puan üzerinden James Jones 22, Kevin Durant 20 ve Kevin Love 18 puan toplayarak final turuna kaldılar.
Final turunda Kevin Durant ve Kevin Love 16 puanla eşitlik yakalarken 12 puan toplayan James Jones tura veda etti. Durant ve Love’ın bir önceki turda eşit puan kazanması nedeniyle oynanan uzatma turunda Kevin Love rakibini 17-14 geçerek şampiyonluğunu ilan etti.
3’lük yarışmasına katılan oyuncular arasında pivot veya uzun forvet pozisyonlarında oynayan tek oyuncu olan Kevin Love’un birinciliği elde etmesi gecenin süprizlerindendi. 2.08’lik Kevin Love, 3’lük yarışmasını kazanan eski Boston Celtics’li Larry Bird’den 2 santimetre uzun, Dirk Nowitzki’den 5 santimetre kısa. Love bu yarışmayı kazanan en uzun 2. oyuncu oldu.
3’lük yarışmasından görüntüler için tıklayın.
Kategorisi 2-Basketbol, Dünyadan Basketbol
Eklendigi tarih 04 Eylül 2011. Etiketler: a milli, basketbol, eurobasket 2011, hidayet, litvanya, Recep Tayyip Erdoğan
Geçen günlerde, Polonya’daki Erkekler Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın başlamadan hemen önce, televizyonlarda 12 Dev Adam’ın başbakanı ziyaret ettiğini duydum. Hiç bir zaman anlama verememişimdir ya şu ziyaretlere. Telli Baba’ya gidip şampiyona için şampiyonluk duası etmekle birebir. Ya da askere gitmeden önce ailenin büyüklerini tek tek ziyaret etme seromonisi gibi. Başbakan’a gitmeden turnuvaya gidemiyoruz sanki. Sanki pasaportlarımız orada rehin falan.. Düpedüz saçmalık.
Mevzu bu değildi, fakat buna da değinmek hoş oldu. Doğaçlama candır. Neyse.. Ziyaret haberini görünce aklıma Dünya Şampiyonası esnasında NTVSpor aracılığıyla iletilen “maddi, manevi” her türlü desteği bekliyoruz mesajları ve sonrasında sporculara dağıtılan yönetmeliktekinin de üstündeki ödüller geldi aklıma.
Kadınlar Basketbol Avrupa Şampiyonası’nda Kadın Basketbol A Milli Takımımız ikinci oldu. Voleybol Genç Kadınlar Dünya Şampiyonu apoletli Genç Kadınlar Voleybol Takımımızı da ekleyelim.. Araştırdıkça daha da çok çıkıyor. (bu takımları ayrı bir yazıda tek tek yazayım da fazla gündeme getirmeyen büyük basın kuruluşları gibi olmayalım.. ) Bu takımlar ne kadar ödül aldığı hiç yazılmadı. “Ödül bekliyoruz” çığlıkları da duyurulmadı. Zaten fazladan bir şeyler beklediklerini de sanmıyorum ya.. Bunun dışında Voleybol Genç Kadınlar takımımıza da neden para versinler ki? Henüz 16-18 yaşında olan insan ne yapsın Dünya Şampiyonası sonrası fazladan ödülü..
Bazen çenem düşüyor, kafamdan binbir şey geçiyor, parmaklar durmuyor. Lafı fazla uzatmadan eğer A Milli Erkek Basketbol Takımımız Avrupa Şampiyonası’nda madalya kazanırsa ve yönetmelikte yazandan fazla ödül verilirse; ki verilen ödül altın oluyor, ekonominin saçmaladığı şu günlerde yanlarına kalmaz o ödüller haberleri olsun.. Antipati toplarlar diye düşünüyorum..
(31.08.2011’de bitirilip de yayımlanması unutulan bir yazı)
Kategorisi 0-Özel Dosyalar, 2-Basketbol, Türkiyeden Basketbol, Yorumlar
Eklendigi tarih 02 Temmuz 2011. Etiketler: Avrupa, basketbol, Kadınlar, Şampiyonası, Türkiye
Türkiyenin ve Dünyanın spor gündemi bu aralar hayli dolu. Son haftalar da gazeteleri elinize aldığınızda(hangi gazete olursa olsun karşımıza çıkan haberler neredeyse aynı) Tabii ki Türkiye de gündem Galatasaray’ın yap(ama)dığı transferler.(son haftalarda ki gündemden bahsediyorum Fenerliler kızmayın) 1 aydır Forlan ve Reyes’le yatıp Urfalijiyle(namı değer spartacus) kalkıyoruz. Arda gidiyor mu kalıyormu ? Bu 1 aydır değil yıllardır gündem.
Ardından diğer büyük takımların transfer haberleri, arayada biraz anadolu kulüplerinden haberler , antreman günlükleri vesaire vesaire. Al sana spor.
Birazcık daha sporu sadece ‘futbol’ değil, spor olarak gören medya da futbol dışında kalan diğer başlıklar ise Wimbledon Tenis Turnuvası ve Almanya’ da düzenlenen Kadınlar Futbol Şampiyonası ve henüz geçtiğimiz günler de başlayan Copa America ve Arjantinin berabere kalmasıyla Messi futbolcu değil, Arjantin takım değil , messiyi oynatan Xavi-İniesta klişeleri…
Bunları neden yazıyorum çünkü 18 Haziran’ da Polonya’da başlayan Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonasından bahseden spor medyası yok denecek kadar az. Zaten Ntvspor olmasa ve kadın milli takımımız -nam-ı değer Potanın Perileri- finale çıkmasa böyle bir şampiyona dan haberdar dahi olmayacağız.Hoş milli takımımız turnuvaya katılmasa zaten hiç haberimiz olmazdı da…
Çünkü Bizim kadın basketbolundan hatta abartarak -futbol dışında kalan tüm amatör sporlardan-anladığımız şey ve gündeme getirme sebebimiz Galatasaray – Fenerbahçe veya Bjk takımlarından herhangi ikisinin karşı karşıya gelmesi. Nitekim kadınlar basketbolu içinde durum farklı değil bkz. Gs- Fb kadın basketbol takımlarının geçtiğimiz aylarda finalde karşılaşması ve twitter ve facebook tan taraftarların birbirine şataşması. Bizim takım her alanda ultra süper, siz eziksiniz aman allah diye başlayan sonunda arkadaşlık bozan genelde küfürlü atışmalar..
(son oynanan erkek maçından bahsetmiyorum ki final maçına olan ilgi dışında erkek basketbolu da medya da minimal yer bulmakta)
Neyse dönelim konumuza, Dediğim gibi turnuva yaklaşık 2 hafta önce başladı ve Türk Kadın takımımız şuanda finalde ve Pazar günü Rusyayla karşılaşacak. Türk basketbol tarihinde yakalanmış en büyük başarı bu.
Tabii turnuva da tek maçı dahi izlediğinden şüpheli olduğum çoğu yazarımız hemen başarının adını koymuş.
12 DEV YÜREK
Türk milli takımının tecrübesi, yetenekli oyunculardan oluşan bir takım olması pek önemli değil basınımız için sadece yürekli olması finale kalması için yeter. Birçok gazete de ve internette okudugum haberler de şu şekilde
”Onlar bizden daha uzun,onlar bizden daha tecrübeli onlar böyle onlar şöyle ammmaaa bizim kadar yürekleri yok.” Kadınlar ve yürekliler, bu Avrupa Şampiyonası gibi kadın basketbolu için en önemli organizasyonlardan biri için yeterli galiba. Gerçi bizim spor tarihin de aldığımız çoğu başarı futbol olsun , basketbol olsun sırf yürekten. Hatta Marsel İlhan’ın Wimbledon’da ana tabloya girmeside sırf yürek. Mesela Galatasaray neden başarısız son yıllarda cevap çok basit. Yürekli futbolcu yok.
Baya uzattım farkındayım konu basketboldan nerelere geldi, dönelim tekrardan Potanın Perilerine. Yakaladığımız bu başarı sadece sportif açıdan değil, başka açılardan da çok önemli. Türkiye de kadın olmak bile hayli zorken, değil sporla sanatla uğraşmak, bazı bölgelerde
okumak bile kadına çok görülüyorken , 12 kadınımızın sporcu olarak şuanda olabilecek en üst düzey maçlardan birine çıkması çok çok önemli.
Umarım bu şampiyona ve kadınlarımızın başarası Türk medyasında hakettiği ilgiyi görür ve en merkez köşesinden en uç köşesine kadar tüm Türkiye’ de tüm kız çocuklarımıza sporun önemini aşılar, sporun ve basketbolun gelişmesini sağlar.
Bakalım yarın finalde Rusya’ ya karşı ne yapıcak kadın basketbolcularımız, gerçi niye düşünüyorsam kazanacağımız kesin çünkü anladığım kadarıyla finale kadar gelmiş bizden daha uzun, daha atletik , daha tecrübeli nebileyim daha iyi beslenen ,olabilecek bütün iyi özellikleri bizden daha ”en” olan Rusya takımında pek yürek yok 🙂 Kaybedersek de çabaladık olmadı der geçer medyamız.
konuk yazar: Emre Ünal
Kategorisi 0-Özel Dosyalar, 2-Basketbol, Konuk Yazar, Türkiyeden Basketbol