Satıldığına üzülmedim dersem yalan olur. Ama kazan kaldırmadım. Kaldıranları da anlamadım. İyidir, hoştur, hırslıdır, çalımcıdır, sihirbazdır, müthiş hızlıdır, çok sert şutları vardır, asistleri de iyidir ama bir Harry Kewell gibi değildir… Efendi, adil oyuna yakışır hareketleri olan, maç seçmeyen, pozisyon seçmeyen bir oyuncu değildir Keita. Hedefi olan bir oyuncu değildir Keita. Kariyerinde Lille, Lyon ve Galatasaray zirvede gezdiği yıllarda oynayabildiği takımlar arasında kalacaktır. Daha 28 yaşındayken Al-Sadd kulübüne geri dönmeyi kabul eden bir futbolcu hedefsizdir. Ya da hedefi sadece para kazanmak olmuştur. Galatasaray’ın göndermesindeki en büyük niyet ve heves de bu idi. Adnan Sezgin gelmiş de Haldun’un oyuncularını gönderiyormuş gibi bir şey değil. Gitme ihtimali haftalarca gazetelerde yazıldı. Yazıldığı zamanlarda da Haldun görevine devam ediyordu. Taksitlerinin yarısı ödenmemiş 7 milyon Euro küsüre alınıp nakit olarak çil çil 8 milyon Euro küsüre satılan Keita ticari bir amaçla satılmıştır ve son yıllarda büyük kulüplerin arasında satışı yapılarak takıma para kazandıran bir kaç yıldızdan biri olmuştur… Yerine de eksik kaldığımız bölgeye orta sahaya Lorik Cana gibi niceleri transfer edilebilecektir artık… Rahat olun Keita’yı bir sene ararız daha da aramayız… Bu arada Al-Sadd’daki lakabı da Hayalet-miş Keita’nın.