Maç öncesi bu kadar eksiğiyle Fenerbahçe’nin Bursa’dan puansız döneceğini düşünüyordum. Aksine oyuna hızlı başlayan taraf da golü bulan taraf da İstanbul temsilcisi oldu. Alex’in şutla karışık vuruşunu Semih tamamladı. Golün nasıl olduğunu da tam anlayabilmiş değilim açıkçası. Alex vurduktan sonra Semih nasıl oldu da vurdu çözemedim.
Lugano’nun eksikliğiyle defansta zorlanacaklarını öngörmüştük. Nitekim 2-3 pozisyon defansın arkasına atılan toplarla gerçekleşti ancak Sercan Yıldırım bu fırsatları elinin tersiyle çevirdi. Manşetlere kendi adını yazdırabilecekken Volkan Demirel’in adını yazdırdı. Tribünde oturan babasının bile kendisine atmayacağı pasları son vuruşlardaki berbatlığı nedeniyle harcaya harcaya kendini harcamaya devam etti. Şu maçı bir kez daha izlesin de gol atmak konusunda ne kadar kötü olduğunu anlayıp ehliyetsiz Ferrari sürme hevesine gireceğine şut çalışsın…
Bursaspor namağlup unvanını koruyarak önemli bir puan kazandı. İlk defa Şampiyonlar Ligi ve Lig temposunu bir arada götüren bir takım için hafife alınmayacak bir iş gerçekleştirmeye devam ediyorlar. Sercan biraz taş koyuyor önlerine de neyse…
Maçın yıldızını kestiremedim ama Emre B. ve Gökhan Gönül Fenerbahçe’de en çok mücadele eden isimlerdi. Ergic ve Volkan Şen de Bursa adına iyi işler çıkardı. Ayrıca Ivankov’un zaman zaman gösterdiği reflekslerini takdir ediyorum.