Etiketler | "guus hiddink"

Hata Hiddink’te mi?


Beşinci dakikada direkten dönen top, Hırvatistan karşısında “mucizeci” ruhu çağırabilirdi, olmadı. Hata görevden alınması beklenen Hiddink’te mi? (HaberVesaire – 16.11-2011)

İstanbul’da yaşanan hezimetin ardından Zagrep deplasmanında Türkiye sekiz farklı oyuncuyla sahadaydı. Ay yıldızlı takımın bu kadar farklı oyuncuyla sahada olması mücadeleye hazırlık maçı havası katsa da etkili başladı. Ömer Toprak’ın ilk maçında daha 2. dakikada yarattığı gol tehlikesi yeni oluşuma hazır bir milli takımın işaretini verdi. Ve Hırvatistan’ın bize Türk Telekom Arena’da yaptığına Maksimir Stadı’nda karşılık verme ümidi de yarattı. Ardından gelişen atakta direkten dönen topu golle sonuçlandıramayan Kazım’ın pozisyonu da maç öncesi oluşan heyecansızlığımızı giderdi doğrusu.

İlk maçta kaleyi bulan ilk şutumuzu ikinci yarıda atabilmişken dünkü karşılaşmada 6 dakikada üç şut attık. İstanbul’daki şutsuzluğumuzu ruhsuzluğa bağlayabiliriz. Dünkü şut atma yetimiz de kaybedecek bir şeyimiz olmamasının getirisiydi. İlk 15 dakikada maçı tek kaleye çevirmiş olmamız da aynı nedenle açıklanabilir. Daha sonra maçı dengeledi Hırvatistan. Kimi tehlikeli ataklar geliştirseler de onlarda da ilk maçın getirdiği rahatlık skor elde etme isteklerini törpüleyen etkendi. Caner Erkin’in sol kanatta atak yönüyle etkisizliği de gol üretme konusundaki sıkıntılarımızdandı. İlk yarıyı en azından önde kapatabilmek, rakibimizle üç yıl önce Avrupa Kupası’nda oynadığımız “mucizeci” ruhu da çağırabilirdi belki.

30. dakikada oyuna giren Gökhan Töre’nin de katkısıyla ikinci yarıya biraz daha etkili başlayan takımımız atakta daha etkili olmaya başladı. Ancak uç oyuncularımızın yetenek konusundaki eksiklikleri skor üretkenliğimize engel oldu. 60’tan sonra Hırvatistan’ın geliştirdiği kontrataklarda hem takımca hem de bireysel olarak verdiğimiz defansif tepki sadece takımımızın geleceğine olumlu bir not olarak kayıtlara geçti ancak. Özellikle İsmail Köybaşı’nın sol kanatta rakip takımın en tecrübeli ismi Dario Srna’yı sahadan silecek derecedeki güzel oyunuyla bu takımın sol savunmacısı olması gerektiğini söyledi. Önem değeri yüksek bir mücadelede forma giyen Sinan Bolat’ın da performansı Rüştü sonrası yaşadığımız kaleci pozisyonundaki sıkıntılarımızı en 10 yıl bir kenara atabiliriz. İki ekibin de orta sahaları yorulunca karşılaşma karşılıklı kontra atak oyununa döndü. Maçın bu kimliğe bürünmesi Burak Yılmaz’ı aramamıza neden oldu. Yine de Gökhan Töre, Kazım, Serkan Balcı gibi hızlı oyuncularımızla bu fırsatları değerlendirmemiz gerekirdi. Yine de mücadeleyi beraberlikle tamamlamış olmak mühim.

Milli takımda hoca “değişikliği”

Gelelim önümüzdeki günlerin “hoca değişikliği” tartışmasına…
Hiddink de maç sonrası verdiği ropörtajda takımdan ayrılma ihtimalinin yüksek olduğunu kabul ediyor. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından doğrulanmamakla birlikte, kimilerine göre yeni teknik direktörün ismi de belli: Abdullah Avcı. Teknik direktör değişikliği ve bu “değişiklik” için isim önermek bu konuda söylenebileceklerin en kolayı. Ama sorun bu değil. Daha doğrusu sorun hep aynı: Sistemsizlik ve sabırsızlık.

TFF daha bir ay önce, sadece iki yıl önce göreve getirdiği Futbol Genel Direktörü Ersun Yanal’ı, mesaisinin karşılığını görmeyi bile beklemeden kovdu. Yanal A Milli Takım’ı çalıştırırken de aynı akıbeti yaşamış ve sözleşmesi dolmadan gönderilmişti. Şimdi yerine Gaziantepspor’dan geçen ay ayrılan Tolunay Kafkas getirildi. Gelgelelim Kafkas da, daha önce U-21 Milli Takımı’nı çalıştırmış ve ligin dayanılmaz cazibesine dayanamayarak bu görevden ayrılmıştı.

Ne tesadüf ki Kafkas’ın yerine de, dört yıldır U-17 Milli Takımı’ı çalıştıran meslektaşı Abdullah Ercan getirildi. Federasyonun henüz doğrulamadığı Abdullah Avcı da 2004-2006 arasında U-17 Milli Takımı’nın başındaydı. Avcı o tarihten itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u çalıştırıyor. Görünen o ki mütevazı bir ekiple Süper Lig’in en istikrarlı takımını yaratan Avcı da “milli takımlar ve lig arasındaki teknik direktör maçına” davet ediliyor.

Sistemi kim bozuyor?

Karşımızdaki tablo şunu söylüyor: Genç takımlardan başlayarak bir sistem ve bu sisteme dayanan bir ulusal takım yaratma görevi verilen isimler ya görevlerinden alınıyor ya da “görev” tamamlanmadan ayrılmalarına göz yumuluyor. Fakat aynı isimler, bir süre sonra yarım kalan “sistemi” yaratmak üzere tekrar göreve çağırılıyor.

Dünyaca ünlü, “kariyeri başarılarla dolu” hocaların doygunluğunun takımımıza tepkisizlik olarak sirayet edişini Hiddink döneminde gördük. Yerli ya da yabancı, futbolumuzun başına cesur kararlar alabilecek, kadro düzeninde radikal kararlar alabilecek, risk alabilecek, takıma kazanma arzusunu tekrar aşılayabilecek isimler gelmeli. Ve yukarıdaki örnekler de görüldüğü üzere buna aday yeterince isme sahibiz. Ama aynı şekilde, süreklilik olmadığını zaman bu isimlerin tek başına çözüm getirmediğinin de bizzat tanığıyız.

Sizce hata Hiddink’te mi?

(VA/GT)

Kategorisi 1-Futbol, A Takım, Milli Takımlar, YorumlarYorum (0)

İyi menajer…


rafa-arsenalRafael Benitez 4-4 Arsene Wenger

85542829ME005_Chelsea_v_LivRafael Benitez 4-4 Guus Hiddink

Good manager is an active manager, who is not affraid to make changes…

(İyi menajer, aktif menajerdir. Değişiklik yapmaktan çekinmez…)

Pes 2009 atasözü.

Kategorisi GenelYorum (0)

Biz mi yolladık Löw ve Hiddink’i?


Koç, sezon başında Aragones’in tarzı olan disiplin, ciddiyet, 7-24 çalışmasının kendilerini çok etkilediğini vurgulayarak, “Hocamız kısa vadede takımı arzu ettiği noktaya getiremedi. Hocamızın kariyeri Türkiye’de kısa zamanda başarılı olacağının garantisi değildir. Löw de Hiddink de kötü hocaydı. Teknik direktör çok iyi olduğu için burada muhakkak olacak diye bir garanti yok. Henüz kaybedilmiş bir şey yok. Sezon sonunda bakıp, gerekli değerlendirmeyi yapacağız” diye konuştu.

İyi de biz mi yolladık Löw’ü. Adam F.Bahçe’ye geldiğinde kupa galipleri kupası finali oynamıştı. Kazanamamış olabilir ama o yılın en gözde ve genç teknik adamlarından biriydi. Onu iki ayda yollarken yukarıda kalın yazılmış ikinci cümle neden düşünülmedi? Yanılmıyorsam 6 maçta kovuldu Löw… Gönderen de Aziz Yıldırım’da. Guus Hiddink’e de tek maçla yol gösterildi. Fenerbahçe’ye geldiğinde de 3 yılda 7 kupa kazanmıştı PSV ile. İstyen PSV’deki asistan koçluk süresini de eklesin yine de 6 yılda 7 kupa kazanmış oluyor. Gönderilme sebebi belli ki o yıl ligi 5. bitirmesi… Guus şimdi Chelsea’de o da ayrı mevzu… Neyse artık geçmiş geçmişte kalmıştır… Artık beni ilgilendiren eğer sezon sonu Aragones gönderilirse, gönderilme sebebi “ Hocamızın kariyeri Türkiye’de kısa zamanda başarılı olacağının garantisi değildir” lafının ardından aldığı başarısız sonuçlar mı olacak? Yani bu lafı söylüyorsan başarısız sonuçlarına sabır gösterebiliyor olman gerek diye düşünüyorum ben…

Aragones acaba ne düşünüyor onu da bilmek gerek…aragones4

Kategorisi GenelYorum (0)


Takip et // Follow

Açık Radyo – Efektifpas

15 günde bir her pazartesi 19.30'da, 94.9 Açık Radyo'dayız. Duyurularımızı takip etmek için Twitter hesabımızı takip edebilirsiniz...

RadyoEfektifpas

Programlarımızın tüm podcast kayıtları online olarak bulunmasa da dinlemek isteyenler için bir kaç adet program mevcut

‘Salvador’ Guti

Johan Cruyff

Arşivler

Bülent Korkmaz – 3

Tottenham Hotspurs

Nazım Hikmet Ran

HaberVesaire Spor

Video Bug Report

Açılmayan bir video varsa resme tıkla, videonun linkini yolla Teşekkürler...

Facebook Hayran Sayfası

Ocak 2025
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031