Eklendigi tarih 14 Ağustos 2010. Etiketler: Manchester City, Tottenham, Tottenham Hotspurs
Sezonun ilk resmi lig maçını izledim. Bunun İngiltere’deki en sevdiğim takım Tottenham’ın maçına denk gelmesi ne mükemmel bir tesadüftü! Geçen yıl boyunca takip listeme eklemiştim Londra’lıları, kaç kere tarihinden bahsedeceğim demiştim de olmamıştı. İlk takip ettiğim maçın bu olması işte bir işaret olsun bana…
Manchester City 100 Milyon Euro’dan fazla para harcayarak kurduğu takımla sahadaydı. Yedeklerinde ise Galatasaraylıların belalısı Jo Alves bulunuyordu. Oyuna girmedi, ekrana geldi. Saçlarını kestirmiş. Fark edilmek için yapar bir çok futbolcu bunu. O da kendini ancak bu şekilde böyle fark ettirebilirdi zaten. Ne diyo lan bu lavuk…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 02 Ocak 2010. Etiketler: FA Cup, Manchester City, Middlesborough
Senenin açılış maçı Middlesborough ve Manchester City arasında oynanan Federasyon Kupası karşılaşması oldu. Sıkıcıydı aslında. Mücadelenin sert geçmesinin tek nedeni yağan karın zemini kayganlaştırmasıydı. Maçın başlarında şiddetli yağan kar ilk 20 dakikada futbolcuların ayağını bolca kaydırdı.

Karşılaşmanın ilk yarım saatinde izleyebilme şansını bulduk Adam Johnson’ı. Çünkü Alex Ferguson kanından M’boro hocası Gordon Strachan, Johnson’ın havalı tavırlarına tahammül etmedi ve hemen oyundan aldı. Maça solda başlayan ve sonrasında da sağ kanada gelen Johnson bir pozisyon sonrası rakibi faulsüz müdahale etmesine karşın topu takip etmeyi bıraktı ve hakeme itiraz etti. Üstelik oyunu takip etse top boşta kalmış ve önüne alması için onu bekliyordu. Fakat Strachan bunu yemedi. Oyuncusunu hemen kenara çekti soyunma odasına gönderdi. Yerine Emnes’i oyuna aldı. Spiker ise bu durumu Johnson’ın sakatlanmasına bağladı ama öyle bir hali yoktu… Neyse oyunda kaldığı sürede yaptıklarıyla iz bıraktı bende… Daha da büyük izler bırakacak bir adam. Yeni Downing denmiyor muydu bu adama zaten? İzledim tatmin oldum…

M.City ise aşağı yukarı yedek bir kadroyla çıkmıştı. Özellikle atak gücü olarak. İsmini bilemediğim bir tek Vladimir Weiss vardı. Ama öyle bir oynadı ki artık ismini unutmam. Bileklerine oldukça hakim bir çocuk. Hızlı da. Biraz cılız kalıyor ikili mücadelelerde. Şimdi bir bakınayım dedim kaç yaşında diye; 1989 doğumluymuş ama dikkatimi daha başka bir şey çekti. 3 göbek topçuymuş bunlar. Dedesinin de, babasının da adı Vladimir Weiss!!! Hepsi Slovak futbolunda önemli isimlermiş… Bu çocuk da önemli bir yer alacak ülkesi futbolunda. Zaten 2008 yılında Manchester City ile Federasyon Genç Takım Kupasını kazanmış. Finalde Chelsea’yi yenmişler… Bir gol, bir de asistle oynamış kerata… Galiba 70 dakika sahada kaldı. Topla çok rahat bir oyuncu olması en büyük artısı. De hadi hayırlısı…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 05 Eylül 2009. Etiketler: arjen robben, arsenal, Barcelona, Bayern Münich, Diego, Emmanuel Adebayor, FIFA, Juventus, Lisandro Lopez, Manchester City, Olympic Lyon, Porto, Zlatan Ibrahimovic
Şöyle bir Fifa’nın sitesine bakayım dedim, dünya futbolunda gündemde neler var diye. Küçük küçük anketler olur hep burada. En son ‘Dünya Kupası oynayamayan en iyi futbolcu sizce hangisi?’ anketine oy vermiştim. Oyun Ryan Giggs‘eydi. Bu seferki anket de ‘Sizce en iyi transfer hangisi çıkacak?‘ Ne diyo lan bu lavuk…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 17 Temmuz 2009. Etiketler: Adebayor, Arsene Wenger, Kaka, Manchester City, Milan, Pato, Shevchenko, Walcott

15.07.2009
Bir broşür transferi daha mutlu sonla tamamlandı. Adebayor, Manchester City’nin sağlık kontrolünden sorunsuz geçmiş. İş buraya kadar geldiyse anlaşma olmuş-bitmiş demektir diyebiliriz. Ancak imza atarken Adebayor’u durdurabilecek tek şey birinin çıkıp “Durun o imzayı atarken tüm dünyada biyolojik silahlar harekete geçecek” gibi bir isyanda bulunması halinde anlaşma düşebilir. Dünya bu her şey olur! mu demek isterken bir anda acaba çok mu dizi izliyorum düşünceleri beni benden alırken aklıma aceto’nun Arsenal ilk üçe bile giremez tezi takılıyor. Ne diyo lan bu lavuk…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 25 Şubat 2009. Etiketler: Antalyaspor, Claudio Circhetta, FC Kobenhavn, Galatasaray, Hugh Dallas, Kayserispor, Lincoln, Manchester City, MHK, Selçuk Dereli, skibbe, TRT 3, UEFA, Wendel
FIFA kokartlı hakem Selçuk Dereli, UEFA Kupası’ndaki Manchester City-FC Kobenhavn 3. tur rövanş maçında düdük
çalacak. 2-2 tamamlanan ilk maçın rövanşında görev alacak Dereli’nin yardımcılıklarını, Cem Satman ve Emre Eyisoy yapacak. Bülent Yıldırım ise karşılaşmanın 4. hakemi olacak.
Manchester’daki karşılaşmanın gözlemciliğine ise UEFA tarafından önemli bir atama yapıldı. Bu sezon Avrupa’da 6. karşılaşmasını yönetecek Dereli’nin performansını yakından takip eden UEFA, (A) Milli ve kulüpler düzeyinde Türkiye’nin maçlarında birçok kez düdük çalan eski hakem ve halen UEFA Hakem Kurulu Üyesi olan İskoç Hugh Dallas’ı görevlendirdi.
Dereli’nin yöneteceği Manchester City-FC Kopenhag karşılaşması, perşembe günü TSİ 21.45’te başlayacak ve TRT 3‘ten naklen yayınlanacak.
Ligimizin en çok tartışılan hakemi oldu Galatasaray-Kayserispor maçı sonrası. Gerekçesi malumunuz Lincoln‘e gösterdiği ikinci sarı karttı. Bu yüzden Lincoln takımını yalnız bırakmıştı ve belki de tamamlayamadığı Kayseri, oynayamadığı Antalya maçlarında kaybedilen puanlar yüzünden Skibbe gitti. Belki o kırmızı kart olmasa Kayseri maçında iyi futbol oynayan Lincoln maçı farka götürecekti, Antalya maçında skoru takımının lehine taşıyacaktı vs… Skibbe’nin kötü sonuçlar almasında suçlu Selçuk Dereli’dir demiyorum canım. Sadece şeytanın avukatlığı bu yaptığım…
Selçuk Dereli’yi izleme fırsatı tanıyacağo için TRT’ye teşekkürler. Çünkü kendisini bu maçta farklı izleyeceğiz. En azından ben verdiği her karara dikkat edeceğim. Kayseri maçında Lincoln’e kart gösterdiği pozisyonun bir çok örneğini Bordeaux-Galatasaray maçında gördük. Ne sarı kart verildi ne de bir uyarı, futbolcu hakemden oyuncunun açılmasını istemedikçe kimse hakem bu tür pozisyonlara müdahale etmedi. Bakalım Selçuk Dereli Lincoln’e verdiği sarı karı bu maçta gösterebilecek mi? Kendisine kart göster işareti yapana sarı kart verebilecek mi? Göreceğiz. Eğer Süper ligde gösterip, UEFA maçında gösteremiyorsa, hakemlerin MHK talimatlarına göre hareket ettiğini ve MHK’nin ne kadar çağ dışı yöneltildiğini anlayacağız.
İsviçreli hakem Claudio Circhetta bir önceki maçta Wendel’e aldatmaya yönelik hareketten dolayı sarı kart göstermişti. Kendisini alkışlarla protesto eden Bordeaux’lu futbolcuya, herkesin protesto etme hakkı vardır diyerek, ikinci bir sarı kart göstermemişti…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 09 Aralık 2008. Etiketler: 20 Mayıs 2009, Aziz Yıldırım, fatih tekke, final Biletleri Fiyatı, Galatasaray, Kadıköy Süreyya Operası, Manchester City, Şenes Erzik, Şükrü Saraçoğlu, Şükrü Saracoğlu Stadı, Tottenham Hotspurs, UEFA Cup, UEFA Final Biletleri Satışı, Uefa Finali 2009, UEFA Finali Bilet Tasarımı, UEFA Finali Kadıköy'de
İlk olarak 1972 yılında ingiliz ekip Tottenham‘ın kazandığı UEFA Kupası’nın final karşılaşmaları 1998 yılına dek çift ayaklı ve final mücadelesi veren takımların stadlarında oynanıyordu. Fakat maçlardan çıkan kısır sonuçlar UEFA’nın karar değişikliğine gitmesine yol açtı. Heyecanı arttırmak için final maçlarının tek maçlı oynanmasına ve karşılaşmaların da tarafsız bir sahada oynanması gerektiği kararlaştırıldı.
Paris’teki, ‘Parc de Princes‘ stadında yapılan ilk tek ayaklı UEFA Finalleri’nde bugüne kadar Galatasaray‘ın UEFA Kupasını kaldırdığı Parken (Kopenhag), Jose Alvelade (Lizbon), Westfalen (Dortmund) stadları ev sahipliği yapmıştı. Son durak Fatih Tekke‘nin UEFA Kupası’nı kaldırdığı Manchester City’nin Stadı olan ‘City of Manchester‘dı. Şimdi sahne İstanbul Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın.
Slovenya’nın Ljubljana kentinde 2006 yılında yapılan kurulda UEFA Kupası’nın 2008 ve 2009 yılları finallerinin ev sahipliği için, Arena Hamburg (Almanya), City of Manchester Stadium (İngiltere), National Stadium (Bükreş, Romanya), Ramat-Gan Stadı (Tel-Aviv, İsrail) stadlarıyla yarışan Şükrü Saracoğlu Stadı, güçlü adayları arasından sıyrılmayı başarmıştı.

Stadın yapım aşamasında Aziz Yıldırım’a “Çok güzel bir stat oluyor. Burayı bitirin, güzel bir final alın” sözü veren Şenes Erzik‘in büyük baskısıyla oylama yapılmadan bu hakkı kazanan İstanbul, böylece 4 yıl içerisinde iki büyük organizasyona böylesine kısa aralıklarla ev sahipliği yapan nadir şehirlerden biri oldu.
Şampiyonlar Ligi’nin İstanbul’da organize edilmesinin ardından bu tür organizasyonları başarıyla kaldırabileceğini gösteren Türk Futbolu ına önemli bir adım olacak bu organizasyon’un logo ve bilet tasarımının tanıtımı 2 Aralık’ta Kadıköy Süreyya Operası’nda yapıldı.
İstanbul’un tarihi mirasının ve modern yüzünün, geleneksel mozaik tekniğinin modern bir uygulamasıyla bir araya getirildiği logoda Osmanlı ve Bizans motifleri ile futbol ve stadyum ikonları yer alıyor. İstanbul’un haritası şeklinde mozaik desenle hazırlanan logoda finalin oynanacağı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı da figürüyle ayrıca belirtiliyor.
Aziz Yıldırım’ın büyük çabalarıyla yapılan Şükrü Saracoğlu Stadı 50.509 kişilik kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük stadyumların biri olmasa da, görünüm, konfor, maç izlenebilirliği açısından birinci sırada bulunuyor. Ev sahibi ve rakip takım odalarında 14’er duş bulunan stadyum’a akredite olabilecel basın mensubu sayısı ise 240. 155 kişilik basın tribünü’nün hepsi masalı ve hepsinde güç kaynağı mevcut ve bu tribünden kablosuz ağ erişimi mümkün.
Toplamda 60 çıkış kapısının olduğu Şükrü Saracoğlu Stadı’nda 68 turnike bulunuyor ve dakikada stadı terkeden seyirci sayısı 952. Otopark sorunu olmayan stadyumun alt kısmında 1500 aracın park edebileceği alan bulunuyor.
Final Biletleri
Final biletleri 5 Aralık Cuma günü saat 12.00’den itibaren Futbol Federasyonu’nun internet sitesi www.tff.org’dan satışa sunulacak. Biletlerin fiyatları 75, 100 ve 130 avro olarak belirlendi. Talep toplama yöntemiyle yapılacak satışta, başvuru sayısı ayrılan bilet sayısından fazla olduğu takdirde 29 Ocak 2009’da noter huzurunda kura çekimiyle bilet almaya hak kazanan kişiler belirlenecek. Biletler için başvuru 23 Ocak 2009 saat 12.00’da sona erecek.
Kategorisi Genel