Eklendigi tarih 27 Haziran 2011.
Kategorisi 1-Futbol, 2011-Almanya, 6-EfektifpasTV, A Takım, Dünya Kupası, Kadınlar Dünya Kupası, Uluslararası TurnuvalarYorum (0)
Eklendigi tarih 14 Ağustos 2010.
Sezonun ilk resmi lig maçını izledim. Bunun İngiltere’deki en sevdiğim takım Tottenham’ın maçına denk gelmesi ne mükemmel bir tesadüftü! Geçen yıl boyunca takip listeme eklemiştim Londra’lıları, kaç kere tarihinden bahsedeceğim demiştim de olmamıştı. İlk takip ettiğim maçın bu olması işte bir işaret olsun bana…
Manchester City 100 Milyon Euro’dan fazla para harcayarak kurduğu takımla sahadaydı. Yedeklerinde ise Galatasaraylıların belalısı Jo Alves bulunuyordu. Oyuna girmedi, ekrana geldi. Saçlarını kestirmiş. Fark edilmek için yapar bir çok futbolcu bunu. O da kendini ancak bu şekilde böyle fark ettirebilirdi zaten. Ne diyo lan bu lavuk…
Eklendigi tarih 31 Ekim 2009.
Taa Niko Kranjcar’ın transferinden bu yana bu sayfalarda Tottenham adına bir kelam etmemişim. Tüh bana! Ama elbette takımımda neler oluyor bitiyor takip ettim. Etmem mi! Stoke City mağlubiyeti bir yıkımdı mesela benim için. Tuncay golüyle yenilseydik belki biraz daha hafif bir acı yaşardım. Bugünse büyük derbiye saatler kaldı. Everton-Liverpool derbisinden sonraki İngiltere’deki üst düzeydeki en büyük müsabaka bu anladığımca. Kendimce bir çıkarım bu sadece. Belli bir dayanağı yok. Ama duygusal bir çıkarım değil kesinlikle. Öyle olsaydı Guardian gazetesi 6’daki eğlence ya da 6’nın eğlencesi diye bir başlıkla geçmişteki en önemli 6 maçı sıralayıp haber yapar mıydı? Çevirmeye vaktim olmadı. Şu anda da yok zira birazdan sınava gireceğim. Ama ilk maç şöyle sıralanmış: -haberin linki de devamındadır-
1) Tottenham 2-3 Arsenal, First Division, 10 September 1988
2) Tottenham 1-2 Arsenal, League Cup semi-final replay, 4 March 1987
3) Tottenham 3-1 Arsenal, FA Cup semi-final, 14 April 1991
4) Arsenal 1-2 Tottenham Hotspur, First Division, 1 January 1983
5) Tottenham 5-0 Arsenal, First Division, 4 April 1985
6) Arsenal 1-0 Tottenham, Football League meeting, 10 March 1919
Muhtemel 11’lerse şöyle:
Arsenal: Almunia, Sagna, Gallas, Vermaelen, Clichy, Eboue, Song Billong, Fabregas, Diaby, Arshavin, van Persie.
Tottenham: Gomes, Corluka, Woodgate, Bassong, Assou-Ekotto, Bentley, Huddlestone, Palacios, Kranjcar, Kean, Crouch.
Eklendigi tarih 02 Eylül 2009.
Transferin son günü olması sebebiyle takımlar iyice değişti. Kafalar iyice karıştı. Mesela haftaya Ankaragücü’nde Mehmet Çakır’ı, Hürriyet’i, Muhammet Hanifi’yi; Antalyaspor’da Necati’yi, Manisa’da Mehmet Güven’i, Kayseri’de Alpaslan’ı izleyeceğiz… Yani pazartesi Galatasaray’a gol atamayan Mehmet Çakır, bir kaç hafta sonra Galatasaray’a gol atma şansını tekrar yakalayabilecek.
Son dakika transferleri sadece bizde olmadı. Ca’ğ’nım Tottenham’ım da boş durmadı. Saçtı paraları yine! -bence- Süper Lig transfer sezonunda ne oluyor ne bitiyor derken Premier Lig’den uzak kaldık biraz. Gerçi iki gündür friendfeed eklentim masaüstüne pıt pıt kafasını uzatarak Tottenham’dan haberleri alıyordum. Yeni bir transfer dedikodusundan haberim vardı ama ihtimal vermedim. Çünkü ben sakatlanan Modric’in yerine Giovani Dos Santos’a ya da David Bentley’ye şans verilebileceğini düşünüyordum. Ama akşam sakinliğinde bir de baktım ki Ne diyo lan bu lavuk…
Eklendigi tarih 29 Ağustos 2009.
Birmingham maçını da kazanarak Premier Lig’de 4’te 4 yapan iki takımdan biri oldu Tottenham. Son yirmi dakikaya sıkışan 3 gol maçın skorunu belirledi. Spurs’u izleme zevkimiz Bolton W.-Liverpool maçına yenik düştü. Ancak Bolton maçı da bir hayli heyecan doluydu. O maça da değineceğiz daha sonra. Ne diyo lan bu lavuk…
Eklendigi tarih 27 Ağustos 2009.
West Ham maçının da tek özeti buydu! Maçı İlker Tahsin sunsa “Yapma Carlton Cole, yapmayın çocuklar, ah ah ah… Aman Rüştüğ…” sözleriyle anlatırdı o anı. West Ham’ı 1-0 öne geçiren Carlton Cole attığı golden daha güzel bir arapası verdi Jermaine Defoe’ya. Takımı atak halindeyken bu kadar güzel bir pas veremezdi. Defoe’da haftalardır iyi olan formunu devam ettirip 3 kişi arasından aldığı topu filelere göndermekte zorlanmadı. Resmen astı topu üst ağlara. Ne diyo lan bu lavuk…
Eklendigi tarih 19 Ağustos 2009.
Tüm stadında “to dare is to do” yazar büyük puntolarla White Hart Lane’in tribünlerinin hepsinde. “Yapmak Cesaret Etmektir” diye çevrilebilir. Şimdi bulamadım ama daha önceki Tottenham yazılarımdan birinde bundan bahsetmiştim. Ve Tottenham’ın tarihi hakkında daha ayrıntılı yazılar yazacağımı da belirtmiştim. Bu projemi de bugünkü maçın ardından gerçekleştireceğimi tekrardan bildiriyorum. İkinci kez söyledikten sonra da yazmamazlık edersem kendime büyük ayıp olacak. Haydi maça geçelim. Ne diyo lan bu lavuk…
Eklendigi tarih 16 Ağustos 2009.
Kısa ve öz geçeceğim bu maç hakkındaki değerlendirmemi zira 1 saate kalmadan maç başlayacak. Tottenham’a nazaran Liverpool çok daha fazla kan kaybetti, hala da kaybedebilir. Hiç belli olmaz 15 güne kalmaz Mascherano bile gidebilir. Nokta transferler yapan Barcelona pusuda. Gerçi Xabi Alonso gibi büyük bir kayıp yaşadıktan sonra Mascherano’nun da gitmesine izin vermek Benitez’i sevilmeyen adam haline getirebilir. Ama eminim ki bu adamın elbette bir B planı vardır. Ki Alonso’nun yerine de hemen Alberto Aquiliani takviyesini yaptılar. Ama o da bu maçta oynamayacak. Bugün sahada yer almayacakların arasında Daniel Agger, Fabio Aurelio ve El Zhar da bulunuyor. Takımdan ayrılan Alvaro Arbeloa’nın yerine de Glen Johnson gelmişti ve onun da haberi bu sayfada yer almıştı. Muhtemelen ilk 11’de yer bulacak. Takımdan giden diğer oyuncuların ise geçmiş yıllarda takıma pek bir katkısı olmadığından şimdilik kendilerinden bahsetmeyeceğim.
Eklendigi tarih 07 Nisan 2009.
Middlesbrough’nun düşme ihtimali yükseldikçe transfer takımdaki önemli oyuncular hakkında transfer dedikoduları arttıkça artıyor. Takımın altyapısından çıkıp ulusal takıma kadar yükselen Stewart Downing’in Tottenham, Liverpool gibi takımlarla adı anılıyor geçen yaz transfer döneminden beri. Ara transferde de gitti gidiyordu Londra’ya. Henüz bir dedikodu duymadım ama Afonso Alves eminim Hollanda’ya geri dönecektir. İngiltere’de iş yapamayacağı belliydi. Kezman’ın Brezilyalısı çıktı o da. Southgate de nedense bu herif üzerinde çok durdu. Neler kaçırdı gördük! Ama Tuncay’ı yere göğe sığdıramayan Southgate’in ilk tercihi oldu. Tercih edilemeyecek bir oyuncu olduğunu hem Alves hem de Tuncay kanıtladı. Bu performansıyla da Tuncay’ın başka takımlara transferi konuşulmaya başlandı. Ne diyo lan bu lavuk…