Etiketler | "Türkiye Futbol Federasyonu"

Futboldaki Şiddet Neden Bitmiyor?


Ethem Özgüven 1962 yılında doğdu. Akademi İstanbul, Beykent Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Viyanaethem_ozguven Gazetecilik Enstitüsü, Yıldız Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi’nde ders verdi. Vega film, Antalya Altın Portakal vakfı, şizofreni dostları derneği, Vehbi koç vakfı, kas hastalıkları derneği, mayın karşıtı platform, barışa rock, şizofreni dostları derneği, gibi kurum ve derneklerle projeler gerçekleştirdi. kısa, deneysel, belgesel filmleri var. Contra diye tabir edilen sosyal reklamları var. İnsanların yüzleşmek istemediği konularda yaptığı bir çok sosyal reklam yapmış şimdiye dek. Ancak bu konular hakkında bir duyarlılığa sahip olduğundan değil. Bencil olduğundan. Genellikle sanatın, sanatçının bencil bir şey olduğunu, hatta hiç de duyarlı olmadığını söylüyor. Filmleri de duyarlılıkla yapmıyor. Çünkü duyarlılıkta bir problem vardır diyor. Çünkü duyarlılıktan yola çıkarsan bir işi yaparken o bir  göreve dönüşür ve bu da yapacağın işlerden alacağın zevki azaltır diyor. Portekiz’de, İspanya’da, Brezilya’daki film arşivlerinde çektiği bu sosyal reklamlar yer alıyormuş.

Şu anda da okulumda, Bilgi Üniversitesi’nde Televizyon Gazeteciliği bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Geçen yıl şu anda üyesi olduğum Bilgi Üniversitesi Toplum Gönüllülerinin organize ettiği yarım konserinde rastladım bu kendisinin adına. Studio Live‘da yapılan konser sırasında etraftaki televizyonlarda futbol üzerinde çektiği sosyal reklamlar dönüyordu. Sahnede Gevende ve Replikas vardı ama elbette ilk defa gördüğüm ve futboldaki şiddeti çok güzel eleştiren kısa filmlerden gözümü alamadım. -Sonradan öğrendim ki, aslında o ekranlarda Ethem Hoca’nın kadına karşı şiddeti eleştiren sosyal reklamların dönmesi gerekiyormuş.- O arada da şimdi habervesaire olan Medyakronik için haberler yazmaya başlamıştım ve işte yeni güzel bir haberdi bu tam benlik. Gittim ropörtaj yaptım hocayla tabi. Gerçi haber haline getirmedim ancak kaydımı da silmedim elbet bir gün çözücektim yani ropörtajı. O gün bugünmüş.

Ethem Hocanın 6 tane sosyal reklamı bulunuyor futboldaki şiddet üzerine. Rakipsiz olmuyor, hakemsiz olmuyor, taraftarsız olmuyor, bu sadece bir oyun, sadece işini yapıyor mesajları veriyor bu 6 kısa filmde de. Konuşma yok. Ünlü sima nerdeyse yok. Bir kaçında futbol topu, futbol sahası bile yok. Ancak 50 saniyede futboldaki şiddetin manasızlığını ve gündelik yaşamla içiçeliğini çok şahane bir şekilde anlatıyor. Peki diyorum nereden esti bu konu hakkında bir şeyler yapmak?

E.Ö.: Ben zaten eskiden futbolcuydum. Ve futbolda da çok büyük bir tribün terörü var. Aslında galiba bütün terörü de televizyonlardaki yorumcular yaratıyor. Büyük kulüplerin başkanları ve yönetimleri de buna dahil. Ama en başta da medya buılunuyor. Herkesi dolduruşa getiriyorlar. Bunla ilgili napabiliriz diye düşünürken bir kaç öykü yazdım ve sanki güzel geldi bana bunlar. Bu filmleri çekmek için dışarıdan destek gerekiyor illa ki . Sonra bu kısa filmleri çekebilmek için federasyona başvurdum. Ancak oralar dipsiz kuyular. Araştırdık ancak bulamadık derken, bir çok işimde destek olduğu gibi Bilgi Üniversitesi destek verdi. Bir kısmına okul destek oldu, bir kısmına da Filmakas diye bir reklam şiruykusuz-kapakketi var. Oğuz Peri adında çok sevdiğim bir arkadaşım var. 250bin dolarlık bir kaynak sağladı bana ve 1 hafta içinde 6 kısa filmi de çektik. Sonra bunları yayınlamak için medya kuruluşlarıyla iletişime geçtik. Bizim medyamızı nereden baktığınıza göre hem iyi hem de kötü olarak eleştirebilirsiniz. İyidir çünkü bir anda yayınlama imkanı bulabilirsiniz. Biri beğenir ve yayınlar. Bazen de çok az gösterilir ve rafa kaldırılır ama Brezilya’da 3-4 yıldır gösterilmeye devam ediyor. Bu arada FIFA ve UEFA ile iletişime geçtik. Oradan İtalyan bir görevliyle temas kurduk. Ancak çok pişman oldum. Şenes Erzik‘le iletişime geçtik ona da pişman oldum. Çünkü dönüp bakmadılar bile. İddialı konuşacağım ama dönüp bakılmayacak filmler değil bunlar. Biz maddi karşılık da istemiyoruz ancak Federasyon çok büyük bütçeler harcayıp, çok kötü filmler yapıyorlar. Bence bir pasta var. Ve eğer iyi bir şey yaparsan o pastaya zarar verebileceğini düşünerek kabul etmediklerini düşünüyorum. Bunları görünce futbol dünyasının korkulması gereken bir yer olduğunu düşünmeye başladım. Bir altı tane daha öykü yazdım futbolla alakalı. Eğer vaktim olursa bunları da çekmeye başlayacağım…

Kısa filmler gerçekten şahane. Ve Federasyonun, UEFA’nın, FIFA’nın bu konudaki tavrı gerçekten kabul edilemez. Belki de bu yüzden tribün teröründen, futbol oyununun içindeki şiddetten bir türlü kurtulamıyoruz…

ekşisözlük’te hakkında bir entry:

tonton, çok kral muhabbeti olan zat-ı şahane bir abimdir. şöyle bir ayarını almış (mübalağanın vebali boynumadır), baş köşeme koymuşumdur:

– baba, senin bu sosyal reklamcılık işlerin[*] muazzam işler olmuş. lakin bizim zanaatte 30 saniyede ne anlatacaksın? olmaz ki.
– yahu siz sosyal bilimciler bi sunuşta 35 dakka vır vır anlatıyorsunuz, kaç kişinin aklında ne kalıyor? uyuyor millet.
– ama ben 30 saniyede ne sosyolojiisi anlatayım baba?
– 30 saniyeye 7 cümle sığıyor. üstüne de görüntü. mahareti sanatı bu işin.
– 7 cümlede bourdieu?
– olur güzelim. anlatırsın.

bir ara istanbul’un avrupa’dan içeri muhalif lakırdı ithal etmeye bayılan sol-sosyetesi hakkında kısa film projesi var idi. gerçekleştirirse bilgi’den boğaziçi’ne taşlar yerinden oynar gerçi ya, keşkelerle beklemedeyiz.

Kategorisi GenelYorum (0)

Vasat puan, tutarsız ceza


Kupa maçında 15 sarı, dört kırmızı kart gösteren FIFA kokartlı Hakem Cüneyt Çakır bir daha derbi yönetebilecek mi? (Medyakronik/HaberVesaire/07.03.2008)

Birçok maçta (ama en çok derbilerde) olduğu gibi, geçen hafta Galatasaray-Fenerbahçe arasında oynanan Fortis Türkiye Kupası çeyrek final karşılaşmasında da, futboldan çok maçın hakemi Cüneyt Çakır’ın yönetimi konuşuldu. Karşılaşmayı izleyenlerin çoğu hakemin, taraflı olmasa bile tartışmaya açık kararlar verdiğini düşünüyor. İkinci ve azınlıktaki grup ise hakemin kartlarını, futbolu çirkinleştiren ve oyunun sağlıklı seyretmesini engelleyen kötü niyetli oyunculara karşı kullandığını savunuyor… Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Polat, hakemin gereksiz kartlar çıkardığını belirterek, “Saçma sapan bir maçtı” diyor. Polat’ın görüşünü, Sportif A.Ş. Müdürü Adnan Sezgin, “Hakemin kart kararlarının irdelenmesi gerekiyor” görüşüyle, Teknik Direktör Karl-Heinz Feldkamp ise “Bir ara hakem beni ve Zico’yu da sahadan atacak diye korktum” sözleriyle destekliyor. Takım kaptanı Hakan Şükür ise Cüneyt Çakır’ın kuralları iyi uyguladığını ve kararlarında doğru hareket ettiğini ifade ediyor. Fenerbahçe cephesinde yapılan yorumlar ise malum. Başkanvekili Nihat Özdemir’in “Seyircimizin bu hakeme karşı göstereceği tepkiyi biz önleyemeyiz” sözlerinde olduğu gibi, tehdide varan açıklamalara gidiyor. Konuyla ilgisi olmayan kulüpler bile hakeme öfke kusuyor. Beşiktaşlı yönetici Halim Aydın, Cüneyt Çakır’ın, maçı katlettiği görüşünü savunuyor. Anlaşıldığı üzere oyunun kazananı da, kaybedeni de ve hatta oynamayanı da, hakemi bir daha kendi maçında görmek istemiyor!

Mahalle baskısı

Başta da söylediğimiz gibi bu, alışık olmadığımız bir durum değil. Ancak irdelenmesi gereken şey Türkiye Futbol Federasyonu’nun da, kulüplerle aynı görüşte olması. Hakem Cüneyt Çakır, maçın gözlemcisi Murat Ilgaz tarafından 10 üzerinden 7,1 notuyla değerlendiriliyor ve Çakır, federasyon tarafından altı hafta boyunca “dinlendirme”ye alınıyor. Büyük ihtimalle Çakır’ı, uzun bir süre derbi maçlarında da göremeyeceğiz. Gözlemci Murat Ilgaz’ın verdiği 7,1, çok düşük bir not olmalı ki FIFA kokartlı Cüneyt Çakır uzunca bir süre görev yapamayacak. Ilgaz bu “düşük” nota gerekçe olarak hakemin maç boyunca gösterdiği kartlarda “standartlara uymaması”nı gösteriyor. Peki, bu değerlendirmede bir gariplik yok mu? 10 üzerinden 7,1 bir alan bir kişi neden ceza alıyor? Gerekçe standartlara uymamaksa, bu standartlar neler?

Bir maçı “gözlemek”

Futbol oyun kuralları kitabında hakem, oyun kurallarını tam yetkiyle uygulayan kişi olarak tanımlanıyor. Ve ekleniyor: “Hakemin oyun ile ilgili verdiği kararlar nihaidir”. Ancak bu konuda söyleyecekleri dikkate alınan, hakemin maç içinde verdiği kararları notlandıran tek bir kişi var: Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu’nun atadığı gözlemci. Gözlemcinin görev sınırı hakemlerin müsabadaki hatalarını bulup rapora yazmak, hakemlerin başarısını değerlendirmek, gelişimine katkıda bulunmak, eğitimlerine temel olacak konuların seçimine yardımcı olmak ve klasmanlar ayrılmasına yönelik objektif veriler sunmak olarak belirlenmiş. Gözlemciler, bu sınırlar içerisindeki değerlendirmelerini “gözlemci raporu”na işliyor. (Rapor örneği için tıklayın) Ve bu raporu doldururken onlara “Gözlemci El Kitabı” rehberlik ediyor. (Gözlemci El Kİtabı için tıklayın) Türkiye Futbol Federasyonu Gözlemci Raporu’nda, maçın baş hakemi 10 ile beş arasında kalan toplam yedi not derecesi ile değerlendiriliyor. Buna göre 10 ile dokuz arasında bir notla değerlendirilen bir hakem “mükemmel/eksiksiz performans” göstermiş sayılıyor. En düşük aralık olan 5,9 ile beş arasında notla değirlendirilen bir hakem ise “çok zayıf/kabul edilemez performans”a layık görülüyor.

Çakır’ın gerçek notu 2,1

Görüldüğü gibi, herşeyden önce değerlendirme sanıldığı gibi 10 üzerinden değil, beş üzerinden yapılıyor. Beşin altında bir notun verilmesi mümkün olmayan bir sistemde, değerlendirmenin 10 üzerinden yapılıyor gibi gözükmesi elbette bir soru işareti. Gözlemci ve Temsilci İşleri Müdürü Baki Şahin’den edindiğimiz bilgiye göre bu, FIFA ve UEFA tarafından uygulanan bir sistem. Sisteme göre, hakemin sahaya adımını atması 5 puan. Hakem, başlama düdüğünü çaldıktan sonra başka hiçbir şey yapmasa, mesela saha kenarına gidip bir seyirci gibi maçı izlese bile demek ki bu notu alacak. FIFA, UEFA ve Türkiye Futbol Federasyonu böyle bir sistemi uygularken ne düşünüyor, bilemiyoruz ama bu sistemin biz izleyicileri yanıltığı kesin!.. “10 üzerinden 7,1 notu alan bir hakem neden dinlendiriliyor” diye kendi kendimize soruyoruz. Oysa, sıfırın karşılığı bu sistemde beş ile ifade edildiğine göre, Cüneyt Çakır’ın aldığı 7,1 gerçekte sadece 2,1’e karşılık geliyor.

Vasat performans, tutarsız ceza

Gelgelelim 7,1 notu tabloda, 7 ile 7,4 arasındaki tüm notlar gibi “vasat/beklenenin altında performans” olarak değerleniyor. Bu durumda maçta “vasat” bir yönetim gösterdiği kabul edilen Cüneyt Çakır’ın neden altı hafta dinlendirildiği de cevaplanması gereken diğer soru. Gözlemcinin verdiği nota göre, hakemlerin ne kadar dinlendirileceğine Merkez Hakem Kurulu (MHK) karar veriyor. Ancak, Gözlemci ve Temsilci İşleri Müdürü Baki Şahin’e göre “Şu kadar puan alan, şu kadar hafta maç yönetemez” diye bir kural da mevcut değil. Hakemlere verilen cezalar tümüyle bu kurulun tasarrufunda. Kuralı olmayan bir “cezalandırma” sisteminde geçerli kriterlerin ne olduğu ise, yazının başında yer alan, kulüp yöneticilerinin açıklamalarından anlaşılıyor…

Mahalleden dışarı çıkamamak

Bağımsız MHK’nin “mahalle baskısıyla” aldığı kararlar sonunda ortaya çıkan tablo ise, Türk futbolunun nerede tıkandığı, neden “hak ettiği” uluslararası başarılara ulaşamadığı konusunda fikir veriyor. Türkiye’de FIFA kokartı sahibi, yani uluslararası karşılaşma yönetme yeterliliğine sahip sekiz hakem bulunuyor. Ve bu hakemlerin en az altısı, daha önceki derbi maçlarda gösterdikleri “vasat” ve belki de daha üstü performanslardan dolayı Süper Lig’de önemli maçlarda istenmiyor. Mahalle baskısını aşamayan, kendi liginde büyük maç yönetemeyen hakem, dış sahada ne kadar başarı gösterebilir?

Kitaptaki sorular

Gözlemci El Kitabı’na göre gözlemcilerin hakemleri değerlendirirken kriter olarak almaları istenen temel sorular şunlar:

– Hakemlik yeteneklerine sahip mi?

– Futbolu biliyor ve ruhuna uygun yorum yapabiliyor mu?

– Oyun alanını, çevresini, teknik alanı ve oyuncuları kontrolünde bulundurabiliyor mu?

– Kritik anlarda doğru kararlar verebiliyor mu?

– FIFA ve MHK talimatlarını uyguluyor mu?

(Bir insanın hakemlik yeteneklerine sahip olup olmadığının cevabını, o insanı bir maçın yönetimine atadıktan sonra almaya çalışan ilk soru sizce de komik değil mi?)

Gözlemcilerin dikkat ettiği en mühim konu ise hakemin maç içinde verdiği kararın maçın sonucuna direkt etki edip etmediği. Sonucu olumlu veya olumsuz etkileyen kararlardan üç tanesini raporunda, pozisyon açıklamaları bölümüne yazması gerekiyor. Özellikle olumsuz olan kararların nedenini ve nasıl düzeltilmesi gerektiğini… Bu pozisyonlar hakemin puanını, dolayısıyla sezon ortalamasını ve klasman atlamasını veya düşmesini doğrudan etkiliyor. Hakemlerin notlandırıldığı gibi gözlemciler de kendi denetim kurulları tarafından notlandırılıyor. Belirlenen hata türlerine göre kesilen puanları da buna göre fazla oluyor. Gözlemciler, belirli tarihlerde yapılan 40 sorulu yazılı ve görsel bir sınavla belirleniyor. Sınavın içeriği futbol oyun kurallarından oluşmakta. Görsel kısımda ise bazı pozisyonları yorumlamaları isteniyor.

Dört hakeme tek gözlemci

Gözlemciler sadece orta hakemi değil diğer iki yan hakemi ve dördüncü hakemi de gözleme ve değerlendirme altında tutmakla yükümlü. Bu açıdan bakılınca bir gözlemcinin dört hakemi birden ne kadar kontrol edebildiği tartışılır. Bu sayının arttırılması konusunda da bir girişim olmadığını söylüyor Gözlemci ve Temsilci İşleri Müdürü Baki Şahin. Bir görevleri de hakemlerin gelişmesini sağlamak olan gözlemcilerin 4 kişiyi birden notlandırırken bunu nasıl sağlayabileceği de ayrı bir konu… Herhalde hakemleri eleştirirken artık gözlemcileri ve gözlemcilerin çalışma koşullarını da göz önünde bulundurmakta fayda var…

Kategorisi 0-Özel Dosyalar, İnceleme, Türkiyeden FutbolYorum (0)


Takip et // Follow

Açık Radyo – Efektifpas

15 günde bir her pazartesi 19.30'da, 94.9 Açık Radyo'dayız. Duyurularımızı takip etmek için Twitter hesabımızı takip edebilirsiniz...

RadyoEfektifpas

Programlarımızın tüm podcast kayıtları online olarak bulunmasa da dinlemek isteyenler için bir kaç adet program mevcut

‘Salvador’ Guti

Johan Cruyff

Arşivler

Bülent Korkmaz – 3

Tottenham Hotspurs

Nazım Hikmet Ran

HaberVesaire Spor

Video Bug Report

Açılmayan bir video varsa resme tıkla, videonun linkini yolla Teşekkürler...

Facebook Hayran Sayfası

Kasım 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
27282930