Tek galibiyetle çenesi açılan teknik direktörlerin başında gelir Güvenç Kurtar. Kendisinin de dediği gibi kimsenin bildiği hocalardan değildir o, farklıdır, müthiş taktisyendir! He bir de son sırada aldığı takımı ligde tutmayı başararak gazete manşetlerine ismi sayesinde malzeme olabilen yegane teknik adamlardan. “Güvenç Kurtarsın” gibilerinden…
Rotasyon sevdalısı yöneticiler yedek kulübesinde bekleyen Kurtar’a ligin 10. haftasında şans tanıdı. Kimin şans tanıdığı farkeder mi? Nasıl olse sezon sonunda, onu aynı takımın başında görebilme şansımız %50!
Hiç bir şekilde nedenini anlayamadığım halde gönderildi Samet Aybaba Bursaspor’dan. Takımın başında kaldığı süre içerisinde zirveye bile çıkma başarısını gösteren takım ilk 6 haftada sadece Sivasspor’a yenilmiş. Galatasaray’ı yendikten sonra, form grafiği hafiften yükselişe geçen Eskişehir,Fenerbahçe ve Ankaraspor’a yenilmişler. 5 galibiyete karşın, 4 mağlubiyet alsa da, yöneticiler için ağır basan taraf yenilgi sayısı olmuş kanımca. Hatta belki berabersizlik canlarını çok sıkmış olabilir. Zira takımın başına getirdikleri Güvenç Kurtar, ilk maçında hemen bir beraberlik almış yönetimi rahatlatmış…
Ardından Trabzonspor maçına kadar çıktığı maçlarda ne gariptir ki hiç galibiyeti yok! Beşiktaş ve Konya’ya ne gol atabilmiş ne de yemiş. Antalyaspor ile geriye düştüğü maçta zorlanarak berabere kalmış. Unutulmayacak Denizlispor maçında ise öne geçmesine karşın son 5 dakika’da yediği iki golle karşılaşmayı 4-3 yenik bitirmiş.
Trabzonspor maçını tam izlemedim. İlk yarısına bakındım diyebilirim. İlk yarım saatinde iki takımında adam akıllı bir atağını göremedim. Televizyon karşısında uyuklarken Gökhan Güleç’in şişko Sylva’yı alt ettiğini gördüm. Güzel bir goldü, tebriklerim Gökhan’a gider. Trabzonspor nasılsa alır bu maçı rehavetiyle uyudum tabi ki. Gözümü açtığımda bir Sercan sesi duydum, bir de hakemin bitiş düdüğünü…
Vay be dedim Bursa’ya helal.. Demez olaydım! Attıkları ikinci gol külliyen ofsayt! Tunç Kayacı’nın yorumladığına göre ikinci yarıda Bursaspor’un atağı bile yok, geriye yaslanmış, kaderinin çizilmesini bekleyen kurbanlık koyun gibi oyunu seyredalmış. Güvenç Kurtar’a göre ise kendisi takımını geriye yaslamamış! Sadece Emrah’ı dörtlü defans bloğunun önüne koyup 4+1 defans yapmış. Ama aslında top rakip sahadayken ileri çıkmaları gerekiyormuş..Trabzonspor’a karşı oynadıkları oyunla da takdir edilmeleri gerekiyormuş!..
Ben yılların hocasıyım diyen hocam futbolcu psikolojisi vardır bilir misin? Takımı 1-0 öndeyken kenardan gelen oyuncusun mevkisi direkt olarak futbolcuların psikolojisini dolayısıyla oyun tarzını etkiler. Sen defansını 4+1 yaparsan, rakip takım isterse sonuncu olsun illa ki kendi oyuncun geriye yaslanır.. Seni bunu bilmediğin için mi takdir edelim? Takımın başına geçtiğinden beri takımın kazandığı puan sayısının, bu maç dışında Samet Aybaba’nın takımın başında olduğu dönemin 5’te biri kadar bile olmadığı için mi takdir edelim? Yoksa ofsayttan attığın gole rağmen hiç bundan bahsetmeden egonu şişirdiğin için mi takdir edelim? Takdir edilecek bir vardı da biz mi gör(e)medik? Ya da bırakalım sen böyle devam et, nasılsa 5 maçta bir konuşabilme şansın oluyor..