Eklendigi tarih 12 Nisan 2009. Etiketler: Arda Turan, Cassio Lincoln, Deivid de Souza, Deniz Barış, Emre Aşık, emre belözoglu, Fenerbahce, Fenerbahçe Galatasaray derbisi, Fenerbahçe-Galatasaray 12.04.2009, Fırat Aydınus, Galatasaray, Güiza, Hakan Balta, Harry Kewell, Kazım, Lugano, Mehmet Topal, Milan Baros, Morgan De Sanctis, Nonda, Önder Turacı, roberto carlos, Sabri Sarıoğlu, Semih Şentürk, Ümit Karan, Volkan Demirel
İkinci devre bu sefer Fenerbahçe’nin atak çabalarıyla başladı. Fakat sağ kanadın ‘Gönül’süz kalmış olması Fener’i daha da ileri taşıyamadı. Sonrasında topu kapan Arda soldan iyi bindirdi ama içeriye yine vasat ortalarından birini kesti. Lincoln’ün de 40’ıncı dakikadan itibaren ısındığını belirtelim. 60’ıncı dakika ve civarlarında oyuna girebilir. Tabi ki burada skor da önemli. 50’inci dakikada sağ kanattan etkili olabilecekmiş gibi gözüken bir atak geliştirmeye çalıştık ama Sabri sağolsun kötü bir orta kesti. Top R.Carlos’a çarpıp çıkmış olabilir ama bunun bir önemi yok. Kullandığımız korner de arka direğin yanından kimseye değmeden auta çıktı. Orta saha mücadelesi halinde devam eden oyunda Fenerbahçe sağdan tahlikeli bir atak geliştirdi. Önder’in altıpasa kestiği topa de Sanctis müdahale etti ama top Deniz’in önüne düştü. Semih’e doğru attı topu Deniz. Ben içimden aman topu Deivid’e açmasın diye ümit ederken benim istediğim oldu ve Semih şut atmayı tercih etti. Top da kornere çıktı. Deivid Semih’e çok kızdı ama kullandıkları korner en az o pozisyon kadar tehlikeliydi. Bu olaylar gelişirken ısınmaya devam eden Lincoln kenar yönetim tarafından oyuna alınmak üzere kulübeye çağrıldı. Taraftar ayaklanırken Ümit Karan’ın morali bozuldu ve pas hatasını yaptı. Aynı anda da bizim evden ulan aptal Ümit sesleri yükseldi. Okiyim ya iyiymiş…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 12 Nisan 2009. Etiketler: Aragones, Arda Turan, Cassio Lincoln, Deivid de Souza, Deniz Barış, Emre Aşık, emre belözoglu, Fenerbahce, Fenerbahçe Galatasaray derbisi, Fenerbahçe-Galatasaray 12.04.2009, Fırat Aydınus, Galatasaray, Güiza, Hakan Balta, Harry Kewell, Kazım, Lugano, Mehmet Topal, Milan Baros, Morgan De Sanctis, Nonda, Önder Turacı, roberto carlos, Sabri Sarıoğlu, Selçuk Şahin, Semih Şentürk, Ümit Karan, Volkan Demirel
Maçın hemen başında H.Baltanın getirdiği top çok iyiydi. Sol kanattan özlediğimiz bir atak organizasyonuydu. Kewell’ın ayağına o top otursaydı çok güzel bir gol olabilirdi. Kadıköy’deki gibi hızlı bir başlangıç yapıp Sami Yen’de olmanın avantajıyla bu sefer daha farklı bir skor çıkarabilirdik. Emre Aşık 4’üncü dakikada yine sert bir müdahalede bulundu. Rakibi yıldırmak adına bunları yapmak iyi olabilir ama kartlara dikkat etmeli. Bu faulden sonra R. Carlos’un kullandığı serbest vuruş hafif bir korku saldı içimizde ancak gol olmadı. Rahatladık. Bu dakikalarda Emre’nin şortunu değiştirmek için sahada olmaması komik olduğu kadar tehlikeli olabilirdi. Orta sahada yaşanan kıran kırana mücadele tat veriyor ancak bunu 90 dakika boyunca görmemiz zor. Fenerbahçe henüz tek paslarla rakip yarı alana geçemedi. İyi pres yapıyoruz. Sonucunda da Baros’un attığı nefis bir pasla Kewell çizgiye çok iyi indi ancak çizgiye çok inince topu 6 pasa çeviremedi. Heyecandandır… Okiyim ya iyiymiş…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 12 Nisan 2009. Etiketler: Arda, Baros, Bülent Korkmaz, Bursa, Deivid, derbi, Edu, Emre, Emre Aşık, Fenerbahce, Galatasaray, Gaziantep, Hagi, Hakan Şükür, Kewell, Konya, Lugano, Popescu, Prekazi, Selçuk, Ümit Karan
Hiç bir önemi yokmuş gibi bekliyorum akşamki derbiyi. Kazananın şampiyonluk ümitlerini yeşerteceği, Şampiyonlar Ligi’ne gitme ihtimalini arttıracağını söylüyor ya, kısmen doğru olsa da gülüyorum… Çünkü bu maç henüz hiç bir şeyi belli kesinleştirmeyecek. Öyle ki Fenerbahçe de Galatasaray da çok iyi oynayıp yendiği bir maçın ardından farklı yenilebiliyor. İkisi de birbirinden dengesiz iki takım. Ne kadar iki takımın kadrolarını bir çırpıda sayabiliyorsak da bu takımların oturmuş takım yapılarından değil, eldeki malzemelerden daha iyi oyuncuların olmamasındandır. Oturmuş takım olsalardı, kadro istikrarı skorlara da yansımış olurdu. Okiyim ya iyiymiş…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 12 Nisan 2009. Etiketler: adailton, Adaílton Martins Bolzan, Alex de Souza, Bernardo ROMEO, David TREZEGUET, Diego MARKIC, Diego PLACENTE, Diego QUINTANA, Esteban Cambiasso, Fabio Bilica, Geovanni, Gerrard Houllier, Juan RIQUELME (C), Juan SERRIZUELA, Leandro CUFRE, Leonardo FRANCO, Lucas Severino, Mickael LANDREAU, Mikael Silvestre, nicolas anelka, Pablo AIMAR, Peter LUCCIN, ronaldinho, Thierry HENRY (C), Walter Samuel, William GALLAS, Willy SAGNOL
Derbide sahada olması beklenmiyor. Bu konuda hem olumlu, hem de olumsuz yorumlar var. Türkiye’ye geldiğinden beri de eleştiriyoruz. Hala da kabullenemedik çok iyi bir oyuncu olduğunu. Çünkü kimi maç sonrası “yine oynamadı sattı bizi“, bazen de “iki hareket yaptı, maçı aldı. Böyle oynasın canımı yesin” yorumları hala devam ediyor. Kariyeri de tartışılır. “Çok iyi olsaydı 2001 yılında gittiği Parma’da oynardı, ya da avrupa’da kalırdı.” dedik çok kez. Fakat bu adamın, şu anda yaşı 30’a dayanmış dünyanın yıldız futbolcuları arasında yer alan isimlerin ilk kez dünya arenasında sahne aldığı turnuvada neler yaptığına biraz bakalım istiyorum. Okiyim ya iyiymiş…
Kategorisi Genel