Eklendigi tarih 16 Ağustos 2009. Etiketler: Aaron Lennon, Fernando Torres, Liverpool, Tottenham
Kısa ve öz geçeceğim bu maç hakkındaki değerlendirmemi zira 1 saate kalmadan maç başlayacak. Tottenham’a nazaran Liverpool çok daha fazla kan kaybetti, hala da kaybedebilir. Hiç belli olmaz 15 güne kalmaz Mascherano bile gidebilir. Nokta transferler yapan Barcelona pusuda. Gerçi Xabi Alonso gibi büyük bir kayıp yaşadıktan sonra Mascherano’nun da gitmesine izin vermek Benitez’i sevilmeyen adam haline getirebilir. Ama eminim ki bu adamın elbette bir B planı vardır. Ki Alonso’nun yerine de hemen Alberto Aquiliani takviyesini yaptılar. Ama o da bu maçta oynamayacak. Bugün sahada yer almayacakların arasında Daniel Agger, Fabio Aurelio ve El Zhar da bulunuyor. Takımdan ayrılan Alvaro Arbeloa’nın yerine de Glen Johnson gelmişti ve onun da haberi bu sayfada yer almıştı. Muhtemelen ilk 11’de yer bulacak. Takımdan giden diğer oyuncuların ise geçmiş yıllarda takıma pek bir katkısı olmadığından şimdilik kendilerinden bahsetmeyeceğim.
Okiyim ya iyiymiş…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 16 Ağustos 2009. Etiketler: Denizlispor, para
Trabzon dönüşü alanda Denizlispor kafilesi ile karşılaştık. Angelov, Bangoura, teknik direktör Erhan Altın falan hepsi oradalar haliyle. Etrafta para çekebileceğim atm ararken, gözüme bu fotoğraf takılıyor. Kim olduğunu çıkaramadım. Hiç vakit geçirmeden cep telefonumu çıkarıp bu anı ölümsüzleştiriyorum. Denizli 4 yiyip evine döndü. Ama futbolcular paramız ödenmiyor diye bahane uydurmasın. Takır takır yatıyor anlaşılan paralar. -Elimizde kanıtlar var!- Yurdum topçusu da atmden çekiyor parasını…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 16 Ağustos 2009. Etiketler: Barrack Obama, Mustafa Topaloğlu, Obama, Sadri Şener, Trabzon, Trabzoncell, Trabzonspor
Evet Trabzon havaalanında böyle karşılanıyorsunuz. Bence dünyanın en komik durumu. Bir yanda Obama, diğer yanda Topaloğlu. Görür görmez ne yaşayacağını şaşırıyor insan. Zaten uçak inerken sağıma bakıyorum uçak evlerin dibinden geçiyor. Soluma bakıyorum deniz var. Nereye indiğimizi tam anlayamamanın şoku ve havaalanının yerine olan hayranlığım katılıyor. Ardından da bu reklamı görünce dumur olmakla karadenizli zekasını övmek arasında kalmaktan ne yapacağını bilemiyor ve sadece gülüyorsun. Sabahın 8buçuğunda böyle neşeli bir şekilde karşılanmak tabi ki ilaç gibi geliyor. Bir anda uykusu açılıyor insanın. E peki ne işim var benim sabahın köründe orada değil mi? Okiyim ya iyiymiş…
Kategorisi Genel