Eklendigi tarih 14 Ağustos 2012.
Kategorisi 6-EfektifpasTV0 Yorum
Eklendigi tarih 14 Ağustos 2012.
Kategorisi 6-EfektifpasTV0 Yorum
Eklendigi tarih 14 Ağustos 2012.
Sezonun ilk resmi mücadelesine Galatasaray Fenerbahçe karşısında çıktı. Maçı kupa zaferiyle neticelendirdi ancak bu takım bana hala yeteri kadar tat vermiyor. Hepsi ne yazık ki Barselona yüzünden olabilir. Bunu diyeceğim günleri de gördük hep beraber. Ancak hepsi Kewell, Lincoln, Baros ve Arda dörtlüsünün tek paslarla defansı muhteşem bir biçimde ekarte ederek attıkları goller, girdikleri pozisyonlar yüzünden de olabilir tabi ki. O gün o dörtlüde bulduğum zevki, heyecanı bugün Galatasaray’da bulamıyorum.
Engin Baytar, Felipe Melo, Hakan Balta gibi isimler dışında bu takımda herkes yıldız birer oyuncu benim nazarımda. Semih, Emre ve Aydın dahil. Fakat bu oyuncularla, iki senedir Fatih Terim bir türlü organize atak oluşturmayı başaramadı. Ne kadar eleştirilse de Riera gibi bir kanat oyuncusunun kalitesinden yeteri kadar yararlanamadı Terim. Veya Eboue’nin Fenerbahçe’ye 3-1’lik maçta attığı gol gibi bindirmeli atak göremedik kanattan. Galatasaray’ın her maçını izleyemediğimi, izleyebildiklerime göre yorum yaptığımı ancak her derbiyi izlediğimin altını çizerek, Galatasaray gibi bir takımın yaptıklarının ve yapacaklarının bu maçlardaki görüntüsüyle değerlendirilmesi gerektiği görüşünde olduğumu da belirteyim.
Geçenlerde Galatasaray’ın Leeds United ile Elland Road’ta oynadığı maça göz attım. Şu meşhur kralın golüne. Leeds atak yaparken defansın önünde kapılan topu Hagi, hemen Hakan’ın önüne atıyor. Hakan da herkesi şaşırtan bir gole imza atıyor. Galatasaray 2, Leeds 3 kişi o atakta (Hakan Şükür’ün attığı golün videosu). Umut Bulut’un attığı gol de bunun tamamen bir kopyasıydı. Selçuk Dany ve Semih’in (faulle de olsa ki faulü yapan o pozisyonda Dany idi) Kuyt’tan kaptığı topu alıp hızlıca ileri aktarıyor ve kontra bir atak ile gol geliyor (Umut Bulut’un attığı golün videosu). Benzerlerinden biri de Melo’nun Selçuk’un ara pasıyla Beşiktaş defansının arkasına kaçıp attığı goldü geçen sezon. Bunun gibi çok da gol attı Galatasaray.
Bu gözlemlerden yola çıkarak Fatih Terim’in Galatasaray’ının iyi bir kontra atak takımı olduğunu görüyoruz. Buna destek olarak Galatasaray’ın Ali Sami Yen’de Fenerbahçe’yi konuk ettiği 1-2 yenildiği play-off mücadelesini hatırlayalım. Fenerbahçe bulduğu 3 pozisyonun 2’sini gole çevirmişti. Skor 1-0 iken Galatasaray, oyunu domine etmiş ancak ve ancak rakibi ortadan çözememişti. Çünkü kontra atak yapacak kadar geniş bir alan bırakmıyordu Fenerbahçe. Tek gol atma yöntemi olarak de bunu kullanınca sonuç çıkmadı. Kanatlardan bindirmelerin kıtlığı rakibi çözmek, kanatlara çekip kalenin önünü açmayı başaramadı. Ancak Selçuk’un serbest vuruştan attığı gol, onu da Volkan alıyordu neredeyse, golü bulabilmişti Galatasaray. Aynı problem pazar günkü maçta da devam etti. Gelen goller Selçuk’un ayağından çıkacak ara toplara bakıyor. Bir dönemin, belki de hala süren, Alex’in ayağına bakan Fenerbahçe’si gibi bir görünüm var. Şimdilik sonuç alabiliyor Galatasaray peki Şampiyonlar Ligi’nde ne olacak? Kontra ataklarla nereye kadar devam edilecek mesela? Bir üst tur için 1 puanın yettiği maçta es kaza geri düşüldüğünde iyi kapanan bir takımı nasıl çözebilecek Galatasaray bu bir soru işareti hala bende. Ve alternatif çözümü olmayan bir takım bana da tat vermiyor.
Pazar günkü maçta Dany’nin performansını beğendim. Biraz daha derlenip toparlanması gerekiyor. Emre Çolak’ın fizik gücünü yükseltmesi gelecek için atılmış önemli bir adım. Hamit’teki durgunluğun sebebini çözemem ama belki de Real Madrid’de yaşadığı hayalkırıklığını üzerinden atamamış olabilir. Amrabat kısa süre oynasa da hareketliliği ve adam geçme özelliği ile takıma daha çok şey katar. Bir senedir bugünü bekliyordu. Maç bitiminde de direk Fatih Terim’e gitmesi de bu yüzden olabilir. Belki de Galatasaray’da eksik olan o alternatifsizlik, birebirde etkili Amrabat ile üretilebilir mi?
Kategorisi 1-Futbol, Galatasaray, Yorumlar0 Yorum