Bütün takımların tek bir takıma ya da birkaç takıma karşı oynadığı futbol maçlarına bakarak kalite yargısına varmaktansa, takımları ve çalıştırıcılarını ‘anti-futbol’a iten nedenleri irdelemek hem Beşiktaş’ın zorlanışını hem de Süper Lig’deki futbolun düzeyini anlamaya yardımcı olacaktır.
Şenol Güneş başta olmak üzere tüm Beşiktaşlıların, Şampiyonlar Ligi’nde iyi, Süper Lig’de kötü sonuçlar alışını açıkladığı bir tezi var. Şampiyonlar Ligi’ndeki takımlar oynamak istiyor, Süper Lig’deki oynamak ve oynatmak istemiyor. Dolayısıyla Türkiye’de kötü, Avrupa’da iyi futbol oynanıyor tezi ortaya sürülüyor. Türkiye’deki takımlar gerçekten iyi futbol oynayamayacakları için mi ‘anti-futbol’ oynuyor diye düşünüyorum birkaç gündür. Şampiyonlar Ligi’ndeki takımlar gerçekten çok mu iyi oldukları için bize kötü geliyor Süper Lig takımları?
KALİTE ÖLÇÜMÜ
Şampiyonlar Ligi’ndeki futbolun kalitesi ile Süper Lig’deki futbolun kalitesini karşılaştırmak gerçi en baştan bir haksızlık durumunu ortaya koyuyor. Sonuçta şampiyonların olduğu bir ligden bahsediyoruz. Gerçi son şampiyonluğunu 1945-46 yılında kazanmış olan Sevilla da Şampiyonlar Ligi’nde yer alabiliyor ya bu ligde, neyse… Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig’deki maçların kalitesi hakkında sadece Beşiktaş maçları üzerinden kalite değerlendirmesi yapanların es geçtiği bazı konuları hatırlatmak gerek.
Şampiyonlar Ligi’nde grupta bir takım altı, Süper Lig’de bir takım 34 maça çıkıyor. Şampiyonlar Ligi’nde altı maç içinde en iyi performansını gösterip sonuç almak zorundasın. Zamanın kısıtlı, altı maç içinde yapacağını yapmak zorundasın. Süper Lig’de 34 maçın ve kendinle eşit güçte olan veya yenebileceğin çok daha fazla sayıda rakibin, puan toplamak için çok daha fazla zamanın var. Bu nedenle 34 maçın birkaçından biri olan Beşiktaş’a karşı, en azından alınacak bir puan kârdır düşüncesiyle ‘anti-futbol’ tercih edilerek güzel futboldan feragat edebiliyor takımlar. Ve tabii ki alınacak birkaç kötü sonuçtan sonra hemen kovulma ihtimali de bunun yanında çalıştırıcıların kaygılarını arttırıyor. Bütün takımların tek bir takıma ya da birkaç takıma karşı oynadığı futbol maçlarına bakarak kalite yargısına varmaktansa takımları ve çalıştırıcılarını ‘anti-futbol’a iten nedenleri irdelemek hem Beşiktaş’ın zorlanışını hem de Süper Lig’deki futbolun düzeyini anlamaya, analiz etmeye daha fazla yardımcı olacaktır.
BUNDESLIGA KÖTÜ MÜ?
Örneğin, Bundesliga’daki futbolun düzeyinin Süper Lig’den daha yüksek olduğunu söyler herkes. Acaba Bayern Münih’in son 1. FC Köln maçını izleseler ne düşünürlerdi? Maç boyu kapanan, gol atmaya hiç niyeti olmayan, açıkçası anti-futbol diye nitelenebilecek 1. FC Köln’e karşı Bayern Münih sadece 1 gol atabildi, birçok pozisyona girmiş olmalarına karşın. Maçı dikkat kesilerek izlediğimden, net olarak maçın sıkıcı olduğunu söyleyebilirim. Ve fakat 1. FC Köln’ün bu sezon bütün iç saha lig maçlarını kale arkasından mümkün olduğunca yakından izlemiş biri olarak da 1. FC Köln’ün, ligin dibine demir atmış olmasına karşın, kötü futbol, hatta anti-futbol oynadığını söylemek ve 1. FC Köln’ün Bayern Münih maçına bakarak “Bundesliga’da kötü futbol oynanıyor” demek oldukça dayanaksız olur. Her maçın, organizasyonun, takımın iç dinamiklerini göz önüne alarak bir değerlendirme yaparak bir sonuca varmak günün sonunda daha verimli tespitler yapmayı sağlar. Ve sağlam dayanağı olan tespitlere üretilecek çözümler de daha ayağı yere basan çözümler olacaktır.
https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2017/12/16/tek-mactan-lig-analizi-olur-mu
