Eklendigi tarih 31 Mart 2009. Etiketler: Abelardo, Albert Ferrer, andoni zubizaretta, Anelka, avrupa kupalarında ispanya futbol takımı, Barcelona, Del Bosque, Dünya Kupalarında ispanya futbol takımı, fernando hierro, Fransa milli takımı, guardiola, Henry, javier clemente, Kiko, Luis Aragones, Luis Enrique, Mauro Tosetti, morientes, raul, Roberto Baggio, Salgado, Trezeguet, Türkiye milli takımı, valeron, vicente del bosque, Zidane
İçinde bulunduğumuz yıl içerisinde 100. yaşını kutlayan İspanya Futbol Federasyonu önderliğindeki İspanya Ulusal takımı 2008 yazında İsviçre ve Avusturya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası finalinde kupayı kazanarak tarihinde ilk kez FIFA Dünya sıralamasında 1. sıraya yükseldi. Hiç Dünya Kupası kazanmadan FIFA Dünya sıralamasında 1.’liğe yükselen tek takım İspanya Ulusal Takımı’nın futbol tarihi hep hayal kırıklıkları ile dolu.
İlk resmi maçını 1920 yılında Belçika’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nda Danimarka’yla oynayıp 1-0 kazanan‘Kırmızılar’, Oyunları Ne diyo lan bu lavuk…
Kategorisi Genel
Eklendigi tarih 09 Ekim 2008. Etiketler: A Milli Takım, Abdullah Ercan, Anelka, Cafu, colin Ka, Deivid de Souza, Ergün Penbe, Euro 2008, Fatih Terim, Fenerbahce, Gökhan Gönül, İbrahim kaş, Sabri Sarıoğlu, Serdar Kurtuluş, Theo Walcott, Tuncay Şanlı, Türkiye-Almanya maçı, Türkiye-Bosna Hersek maçı, Türkiye-Portekiz maçı, Ümit Davala
Haftasonu maçları daha tamamlanmadan 30 kişilik ulusal takım aday kadromuz açıklandı. Müzmin sakatların sakatlıkları sebebiyle kadrodan çıkarıldı ve Serkan Balcı kadroya dahil edilerek toplamda 24 kişiden kadro son halini buldu.
Açıklanan kadroda sakatlanıp çıkarılan oyunculardan Gökhan Gönül dahil olmak üzere 4 tane sağ savunmacı pozisyonunda oynayabilecek oyuncu var. Üstelik bunların ikisi de defansif yönü kuvvetli olan Serdar Kurtuluş ve İbrahim Kaş. Üçüncüsü ise son oynanan Almanya maçında bu pozisyonda başarıyla görevini yapan Sabri Sarıoğlu. Gökhan Gönül’ün yokluğundaki birinci seçeneğimiz o.
Geçen gün Fatih Terim’in bir açıklamasını okudum. Aynen aktarıyorum…
Milli Takımlar Sorumlusu Fatih Terim, “Sağ bekte dünya futboluna yeni bir Cafu armağan edebilirim. Hem rengi de tutuyor” diyerek asıl yeri sağ açık olan Kazım’ı savunmanın sağında oynatacağının sinyallerini verdi.
Fatih Terim böyle bir açıklama yaparak elindeki sağ kanat savunucularının bütün motivasyonlarını sıfırlamıştır. Biri İspanya’da,diğer ikisi de ülkenin iki büyük takımında bu pozisyonlarda oynayan oyuncuların orada varlığını sorguluyorum şimdi. Elbette bu oyuncular da bu açıklamayı okudularsa böyle düşüncelere dalıp takımdaki varlıklarını sorgulayabilirler. Bu da tamamen bir motivasyon kaybı yaratacaktır.
Kazım’dan Cafu yaratmak meselesine gelince, yapılan açıklamanın şaka olduğunu düşünmek istiyorum. Çünkü cümlenin içinde bu yönde düşünmeye yönelten şaka unsurları bulunuyor. Mesela “rengi de tutuyor” demek başlı başlına bir espri havası yaratıyor bende.
Fatih Terim yine bir basın toplantısında egosal bir açıklamaya imza atarak, “Ümit Davala santrafordu sağ bek yaptık, Abdullah Ercan 10 numaraydı sol bek yaptık, Ergün Penbe orta sahaydı onu da sol bek yaptık…” demişti. Evet bu oyuncular futbola başladıkları mevkilerin çok uzağında devam ettiler kariyerlerine ancak bu onların “komple” futbolcu olmalarından kaynaklanıyordu. Hangi mevkide ne yapacaklarını bilen ve oynama hırsına sahip oyuncular olmaları onları oynamaları istenen mevkinin oyuncuları yaptı. Elbette ki onlardaki bu altyapıyı görüp oyun yapılarına şekil veren hocanın katkısı büyük. Ama Kazımdan sağ kanat savunucusu yaratmak bana hiç doğru gelmiyor.
Avrupa Şampiyonası kadrosundaki süpriz oyunculardan olan Kazım’ın Almanya maçı dışında göze batan bir oyunu yok. İlk şansını bulduğu Portekiz maçında mağlup durumdayken ve topun bizde durması gereken dakikalarda kendisine gönderilen uzun topları arkasında duran oyuncuyu itip yok yere bir çok faul yaparak topu rakibe teslim etti. Zaten konrtolüne alması çok rahat olan poziyonlarda bu hatayı aynı maç içinde 5 defa yapması o maçta beni çileden çıkardı. Ancak bu durumu sanırım Fatih Terim o maçın stresinden algılayamadı.
Defansif anlayışı da bir hayli zayıf olan Kazım, şu anda oynadığı pozisyonda kaptırdığı toplardan sonra takım defansına yardım etmeyerek, takım içi defansif görev dengelerini tamamen bozarken kendi futbol anlayışında defansa yer olmadığını bir çok kez kanıtladı. Bunları göz ardı edip bu açıklamayı uygulamaya geçirecekse saygı duyarım en azından sözünün arkasında durduğu için. Ama Kazım’dan Cafu yaratma düşüncesi benim hiç aklıma yatmıyor. Eğer bu mevkide oynatılacaksa Bosna-Hersek maçında ters kademe hatalarına, geri dönmeyeceği için sağ savunma bölgesinde açılacak boş alanlara hazır olun.
Kazım’dan Anelka olur,Tuncay olur,Deivid olur, Theo Walcott olur ama bu oyun disiplinsizliğiyle Cafu olabileceğini düşünmek ütopiktir…
Kategorisi Genel