Etiketler | "brezilya"

Geçen yıl bu gün aynı terane


Tam olarak 1 yıl evvel buraya bir yazı yazmaya başlamışım ve başlık da yukarıda gördüğünüz üzere “Ne yapsan beğenmeyeceğiz seni A Milli Futbol Takımım” olarak elimden çıkmış. O gün tarihinde hiçbir zaman şampiyona eleme gruplarını 1. sırada bitirip gidememiş erkek futbol milli takımı Avusturya ile oynamış ve 0-0 berabere kalmıştı. Matematiksel hesapların uzmanı Guus Hiddink için yeterli bir sonuçtu ve grubu da 2. bitirip yine play-off’a kalmış ama Avrupa Şampiyonası’na gidememiştik. Ancak o gün oynanan oyunda skoru, oyunu kontrol eden bir milli takım vardı. Ve biz hiçbir zaman bunu yapamamıştık. Sahadaki takımın çoğu birbiriyle ilk defa oynuyor ve ne olursa olsun gerekli puanla sahadan ayrılıyordu. O maçın ardından sahadaki futbola dair iyi noktalar değil de sahada olması gereken isimler üzerine yoğunlaşılıp, Hiddink’e eleştiriler daha hiçbir şey bitmemişken yönlendiriliyordu.

Bugün ise yine ve aslında beklenen bir sonuçla Hollanda’ya mağlup olan takımın oynadığı dengeli, baskılı oyun gözden kaçırılıp aynı şekilde ama bu sefer daha her şey yeni başlamışken Abdullah Avcı’ya, sahada olması gereken oyuncuların neden olmadığından yola çıkılarak eleştiri okları yönlendiriyor. Haklı yönleri yok mu bu eleştirilerin? Olabilir, vardır da.. Ancak bu kötüyü görme alışkanlığı iyi şeyleri görmeyi engeller derecede manasızca.

Selçuk İnan neden ilk 11’de başlamamış olabilir diye oturup düşünmek lazım öncelikle. Abdullah Avcı’nın ilk düşüncesi belli ki Hollanda’yı durdurmak üzerineydi. Bu düşünceyle de defansif özellikleri Selçuk İnan’a göre daha gelişmiş olan iki oyuncu Emre Belözoğlu ve Mehmet Topal ile başladı. Bu durum bu kadar basit. Kimse Selçuk’un Emre’den daha iyi defansif özelliklere sahip olduğu konusunda ısrarcı olmasın. Emre 17 yaşından beri Galatasaray’da, Inter’de, Newcastle’da defansif yönü ağır basan oyuncu olarak kullanıldı ve o yönde evrildi. Uluslararası tecrübelere bakınca da Mehmet ve Emre tercihleri kadar doğru ve saygı duyulacak bir karar olamaz. Ama saygıdan bir eser eleştirmenler olduğu sürece saygı duyulmaması normal. Selçuk’un sonrasında oyuna neden alınmadığı konusunda benim de soru işaretlerim oluştu kafamda. Fakat sırf bu yüzden de daha ilk resmi milli maçında bir teknik direktörü asıp kesmek ne kadar doğru?

 

Gökhan Gönül varken, neden Hamit Altıntop oynamış sağ bekte? Yıllarca aynı soyunma odasını, aynı yemek masasını, aynı antrenman sahasını Robben’le birlikte kullanan Hamit’in, rakibini daha iyi tanıma ihtimali olabilir mi bu tercihin arkasındaki neden acaba? Neden olmasın.. Ek olarak, eğer elinizde Cafu varsa bile sağ kanat hücumcunuz, sağ kanat savunmacınıza destek vermiyorsa orada yeller eser, Cafu’nuz bile madara olur. Tunay’ın defansif eksikliği orada Gökhan Gönül de bulunsa sonucu ne kadar olumlu yönde değiştirebilir ki?

Elimizdeki kadro bu. Bu kadronun hücum lideri Arda olacak en az 8 yıl daha. Bu takıma monte edilmiş harika yeteneklere ve fiziğe sahip Sercan Sararer’in performansını, Abdullah Avcı’nın onu kimse bilmezken Milli Takıma gözü kapalı monte etme cesaretini görmezden gelmek, maç yorumu yazmaya hata bulmak amacıyla oturmuş olmakla açıklanabilir. Ömer Toprak ve Semih Kaya’nın en 20’li yaşlarının başlarında olup bu takıma yıllarca hizmet edecek kapasiteye yaklaştıklarını, ileri üçlünün sürekli rakip yarı alanda baskı yapıp rakibin oyun kurmasını engelleme çabasının 90 dakikaya yayılışını, rakibi ve oyunu kontrol eden bir takımın sahada oluşunu, Hollanda’ya karşı girilen 6-7 pozisyonu hiç saymak, sırf gündeme gelmek için eleştiri yapmak hiçbir şekilde Türkiye’de futbolun ilerlemesine katkı vermez.

1 yıl geçmiş ve hala aynı eleştiri yazılarını temcit pilavı gibi önümüze serenlerin ağzından lütfen “Türk futbolu yapılanmalı, değişmeli, gelişmeli” laflarını bırakmalarını rica ediyorum. Zira inandırıcı değilsiniz. Birçoğunuz futboldan bihabersiniz. Olumlu eleştiri yapmaya tahammülünüz yok. Her maçta kötüyü görme alışkanlığınızı üzerinizden atmadıkça, maç yorumlarınızı yazmak için televizyon karşısına hataları sıralamak amacıyla oturduğunuz sürece çok şampiyona kaçırırız. Diyebilirsiniz ki “e onun görmediği ya da yaptığı hataları yazmazsak olmaz. işimizin, gazeteciliğin bir kısmı da bu”. Haklısınız da siz de hep hataları yazıyorsunuz…

Hollanda’yı buradaki maçta yenebiliriz. Geri kalan maçlarımızı kazanabilecek düzeydeyiz. Romanya, Macaristan ve hele Estonya’yı da kendimizden aşağı görmememiz gerek. Ancak bu şekilde 2014’te Brezilya’da var olabiliriz.

 

Kategorisi YorumlarYorum (0)

Brezilya 0-3 Uruguay U-17 yarı-final /(goller-video)


Kategorisi 1-Futbol, 17 Yaş altı, 2011 Meksika, 6-EfektifpasTV, Dünya Kupası, Dünyadan Futbol, Erkekler Dünya Kupası, Uluslararası TurnuvalarYorum (0)

Fildişi Sahili 3-3 Brezilya U-17 (goller-video)


Kategorisi 1-Futbol, 17 Yaş altı, 2011 Meksika, 6-EfektifpasTV, Dünya Kupası, Erkekler Dünya Kupası, Uluslararası TurnuvalarYorum (0)

Brezilyalı Marta’dan nefis çalım


Kategorisi 1-Futbol, 6-EfektifpasTV, Dünyadan FutbolYorum (0)

İsveç 3-1 Brezilya – son gol Schelin’den


26 Nisan 2009’da Brezilya ve İsveç kadın milli takımları arasında oynanan maçı, İsveç 14 dakikada bulduğu 3 golle kazanmıştı.

Kategorisi 0-Özel Dosyalar, 1-Futbol, 6-EfektifpasTV, Dünyadan Futbol, İncelemeYorum (0)

Kelly Smith: “Bu altı oyuncuya dikkat”


Kupanın yıldız adaylarından İngiliz Kelly Smith, BBC’ye en çok dikkat edilmesi gereken altı oyuncuyu saydı. Listede iki Alman oyuncunun yanı sıra kendi takımından Fara Williams da var.

Smith, bu altı oyuncu hakkında şunları söyledi:

Birgit Prinz (Almanya)
Kuvvetli ve defanslardan sıyrılma yeteneği beni hep etkilemiştir, son vuruş yeteneği de öyle. Ceza sahası içinde ve çevresinde çok etkili, hareketleri ise dünya çapında. Bizim defansa sorarsanız onun tutulması ne kadar zor olduğunu söyleyeceklerdir.

Lotta Schelin (İsveç)
Bence Dünya Kupası’nda çok gol atacak, çünkü müthiş bir futbol zekası var. Yakın zamanda İsveç’i yendiğimizde, onu sağ kanatta oynatmış ve orta sahayla hücumu birbirine bağlamasını beklemişlerdi.

Christine Sinclair (Kanada)
Açılış maçında Berlin’de tıklım tıklım tribünlerde neredeyse hiç Kanadalı olmayacak ve Almanya karşısında yalnız olacaklar. Sinclair, bu baskıyı takımın üstünden alabilir. Takımın en iyi ve en golcü oyuncusu olmasını bekliyorum.

Fatmire Bajramaj (Almanya)
23 yaşındaki oyuncu belki Prinz kadar tanınmıyor ama kale önünde çok etkili ve çok hızlı. Amerika’daki takım arkadaşlarım, Almanya’ya karşı oynadıklarında onu durdurmanın çok zor olduğunu söylemişlerdi. Hızı ve yaratıcılığı Prinz’le birleştiğinde, korku yaratabilir.

Marta (Brezilya)
Bazen etrafında iki üç oyuncu varken bile bir anda topu alıp gidebiliyor ve golü kaydediyor. Her zaman dikkat edilmesi gereken bir oyuncu. Brezilya’yı fazla izleyemedim, fazla hazırlık maçı yapmadılar. Ama takım olarak sıkıntıları olduğunu düşünüyorum, bireysel olarak ise çok yetenekliler.

Fara Williams (İngiltere)
En önemli özellikleri pas dağıtma, topa hakim olma ve liderlik yetenekleri. Onun Almanya’da iyi oynamasına çok ihtiyacımız var. Kendine güveni çok fazla olan bir oyuncu. ABD karşısında en iyi oyuncumuzdu. Dünya Kupası’nda bu performansı tekrar edebilecek kapasiteye sahip.

Kaynak: Eurosport.com Türkiye

Kategorisi 1-Futbol, 2011-Almanya, A Takım, Dünya Kupası, Kadınlar Dünya Kupası, Uluslararası TurnuvalarYorum (0)

Brezilya 1-0 Avustralya U-17 (goller-video)


Kategorisi 1-Futbol, 17 Yaş altı, 2011 Meksika, 6-EfektifpasTV, Dünya Kupası, Erkekler Dünya Kupası, Uluslararası TurnuvalarYorum (0)

Jackson 5+1


Brezilya’da göze batan bir başka isim de yine bir bek oyuncusu Michel Bastos’tu. O. Lyon’daki yarım sezonluk muhteşem sıçrayışla Fenerbahçe’li milyon avroluk! Andre Santos’u bir anda kesiverdi. Dunga da bu anı bekliyormuş gibi Santos’un yüzüne bile bakmadı. Bense Michel Bastos’un yüzüne bakakaldım. Sanki rahmetli Michael Jackson yıllardır kayıp olan 6. bilemedin 7. kardeşini görmüş gibidyim…

Kategorisi GenelYorum (0)

B-rezil-ya!


Dünya Kupası süresince yazamadım. Binbir türlü nedenim vardı yazamamak için. Bunla alakalı bir yazı da yazacağım. Hatta yazamadığım süreçte futbolla ilgili fantastik şeyler ürettim. Yazacağım onu da… Ama Dünya Kupası’nı izledim. İzleyebildiğimce vakit bulabildikçe. Ve aklıma geldikçe kupa hakkında yazdıkça yazacağım… Tazeliğini korur hem kupa böylece ligler başlayıncaya…

Hollanda maçlarını kaçırmadım dediğim gibi. Brezilya’nın çok sıkıcı geçen Portekiz maçı dışında karşılaşmalarını izledim. Turnuva sonrası en çok göze batan ve bahsedilen şey de, Ne diyo lan bu lavuk…

Kategorisi GenelYorum (0)

Hollandalıyım futbola doymalıyım!


Sessizce takip ediyorum dünya kupasına kalan son günleri… İngiltere’de Ferdinand sakat, Fildişi’nde Drogba sakat, İtalya’da Pirlo sakat, Brezilya Tanzanya ve Zimbabve ile hazırlık maçı yaparak kendini kandırıyor, Arjantin’de Messi solbek!, Fransızlar’ın kötü şansı Domenech! Almanya’da Ballack eksik, İspanya Arabistan’dan 2 gol yiyerek özgüvenine yenik… Portekiz’inse her zamanki gibi takım olabileceği meçhul…

Geriye hiçbir sorunu olmayan tek bir öne çıkıyor. Kimsenin şampiyon adayı olarak bile adını tenezzül etmediği Hollanda! Şimdiye dek Meksika (2-1), Gana (4-1) ve Macaristan’la (6-1) oynadılar hazırlık maçlarında. Toplam attıkları gol sayısı ise 3 maçta 12!! Her maçta 1 gol yemiş olmaları dezavantaj yaratabilir… Ama grup maçlarında sıkıntı yaşamaz…

Dünya Kupası’na puan kaybetmeden gelen iki takım var biri İspanya diğeri Hollanda. Kadrosundaki as oyuncular bu yıl en formda sezonlarını geçirdiler dersek yalan olur mu? Sneijder, van der Vaart, van Persie, Robben, van Bommel, Kuyt, Mathijsen… Kötü bir sezon geçirdiğini söyleyebileceğimiz ama 6 pasta tehlikeli olabilecek Huntelaar gibi bir forvet, Babel gibi süpriz bir güç ve van Bronckhorst gibi bir kaptan-lider!

Grupta işleri kolay. Danimarka, Japonya, Kamerun tam dişlerine göre. İyi ihtimalle grubu 1. bitirirlerse bir sonraki turda F grubunun muhtemel ikincisi Paraguay ya da Slovakya ile karşılaşacaklar. Oldu da süpriz oldu İtalya geldi karşılarına. Euro 2008’de İtalya’ya karşı gruplarda temiz bir 3-0’lık galibiyet aldıklarını hatırlatırım. Fransa’ya 4 çakmışlardı. Hollanda kadrosu da o günküyle aynı şu anda… (1-2 değişiklik var tabi ki…)

Lafı uzatmadan Hollanda çeyrek finalde sanırım Brezilya ile oynayacak. Bence turnuvanın en güzel maçı olur. Gerisini bilemem ama 2.07.2010’da nefis bir maç izleyebiliriz…

Şampiyonada tüm maçlarını takip edeceğim takım Hollanda olacak. Diğerlerini de elimden geldiğince izleyeceğim tabi ki… 14.06.2010 – 19.06.2010 – 24.06.2010 günleri ekran başındayım. Hollandalıyım. Futbola doymalıyım… =)

Kategorisi GenelYorum (0)

Takip et // Follow

Açık Radyo – Efektifpas

15 günde bir her pazartesi 19.30'da, 94.9 Açık Radyo'dayız. Duyurularımızı takip etmek için Twitter hesabımızı takip edebilirsiniz...

RadyoEfektifpas

Programlarımızın tüm podcast kayıtları online olarak bulunmasa da dinlemek isteyenler için bir kaç adet program mevcut

‘Salvador’ Guti

Johan Cruyff

Arşivler

Bülent Korkmaz – 3

Tottenham Hotspurs

Nazım Hikmet Ran

HaberVesaire Spor

Video Bug Report

Açılmayan bir video varsa resme tıkla, videonun linkini yolla Teşekkürler...

Facebook Hayran Sayfası

Kasım 2024
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930