Biraz önce dikkatimi çekti Milliyet gazetesinin internet sayfasındaki ilginç haber. Başlık bu futbolcuyu tanıdınız mı? fotoğrafta da tanıyıp tanımadığımız sorulan kişinin suratı ise yuvarlak içine alınmış. Baktım şu mu, bu mu derken tutmadı. Meğerse Recep Tayyip Erdoğanmış zat-ı muhterem. (Bknz. foto sol taraf)
Memleketi Rize’nin futbol takımı Çaykur Rizespor çıkardığı dergide eskiden futbolcu olan başbakan Erdoğan’dan övgüyle bahsetmiş. Anlatıldığına göre iyi topçuymuş. İlk transferini 1000 liraya gerçekleştirmiş. “Hayatını çok sevdiği futboldan kazanma düşleri gerçekleşiyordu.” diyor dergi. Ancak baskıcı rejim dönüp dolaşıp bir yandan onu da vurmuş. Baba baskısından hayallerinin oyunundan ekmeğini çıkaramamış! -Oynayarak olmasa da Eskişehir, Bursa, Rize, Kasımpaşa, İstanbul BŞB vb. gibi takımlara siyasi yatırım yaparak koltuğunu ya da ekmeğini yine futboldan çıkarıyor kendisi. Yani yine hayalleri gerçekleşti diyebiliriz.-
Fenerbahçe’nin o dönemki Teknik Direktörü Didi’de onu çok beğenmiş ama “nasip” olmamış. O da İETT’ye transfer olmuş. Kaptanı olduğu takım şampiyon olunca İETT’nin takdirli işçisi olma sıfatını elde etmiş. -Yani bir zamanlar kendisi de işçiymiş. Hani şimdilerde sonuna kadar sömürdüğü işçilerdenmiş…-
Oyun tarzı da dergide anlatıldığına göre Beckenbauer gibiymiş. Önceleri forvetmiş, sonraları libero oynamaya başlamış. Hatta Beckenbauer gibi 5 numarayı giyiyormuş, toplara onun gibi vurup, onun gibi paslar atıyormuş. Bu yüzden ona “Beckenbauer Tayyip” diyorlarmış.
Gerçekten çok güldüm. Çünkü Express dergisinin Temmuz 2007’deki sayısında Murat Toklucu’nun hazırladığı yazıda, Tayyip’in Kasımpaşaspor’dayken çekilmiş bir fotoğrafının altında aynen şu cümle yazmakta: Tribünlerin “kazma” tabir ettiği stile sahip olan Tayyip Erdoğan, Kasımpaşaspor formasını giydiği günlerde…
Bu iki benzetmedeki yaman çelişkiler arasında neye inansak ki? Ben Tayyip’i sevmediğimin etkisinden değil ama tribünlere inanmayı tercih ederim. Çünkü tribünlerde futbolun gerçek yüzleri vardır. Eğer onların gözünde gerçekten bir etki bırakmış olsaydı, gerçekten iyi futbolcu olarak hatırlanırdı. Şampiyon Fener’in teknik direktörü Tayyip’teki Beckenbauer kumaşını görüp almaz mıydı, eğer gerçekten övüldüğü gibi olsaydı??