Radyo-Efektifpas-(Program-2)-24.03.2011 linke tıklayıp programın uzun versiyonunu indirebilirsiniz… =)
Eklendigi tarih 24 Mart 2011.
Radyo-Efektifpas-(Program-2)-24.03.2011 linke tıklayıp programın uzun versiyonunu indirebilirsiniz… =)
Eklendigi tarih 23 Mart 2011.
24 Mart Perşembe günü Utku Gökerküçük ile yapacağımız canlı programımız 16:30 bilemedin 17:00 gibi başlayıp 18:30-19:00 gibi bitecektir… Aşağıda da programda çalacağımız şarkıları görebilirsiniz.
Konuşacak konumuz da bol: Voleybol-Basketbol-Ligler ve A Milli Takım
iyi dinlemeler —>> RadyoVesaire
ACDC – Hells Bells
Patti Smith – The Boy in the Bubble
Incubus – Deep Inside
Moby – Bodyrock
Cocteau Twins – Frou Frou Foxes in Midsummer Fires
Titiyo – Come along with me
The Smiths – Girlfriend in Coma
Tori Amos – Witness
Die Fantastischen Vier – Troy
Muse – Uprising
Athena (Kargo düet) – Şairin Elinde
Mor ve Ötesi – Aşk içinde
Eklendigi tarih 20 Temmuz 2010.
Türk futbolu son yıllarda kariyerinin zirvesi ya da kariyerinde ikinci bir patlama yapmak isteyen futbolcuların adresi olmaya başladı. Avrupa futbol piyasasında önemli yerler bulabilecekken Türkiye’yi tercih eden oyunculara son olarak da Portekizli Quaresma eklendi.
Bu transferler kulüplerde “sihirbaz” olarak görülen yöneticilerce gerçekleştiriliyor. Fenerbahçe’de bir dönem Hakan Bilal Kutlualp şimdi ise Cihan Kamer, Galatasaray’da ise bir dönem Adnan Polat (1992-1996) son yıllarda ise Haldun Üstünel bu rolleri üstlendi. Beşiktaş’ta ise “son büyü” Quaresma transferinin arkasında Serdal Adalı ismi karşımıza çıkıyor. Peki kulüplerimiz bu transferleri hangi parayla yapıyor? Ne diyo lan bu lavuk…
Eklendigi tarih 24 Mart 2009.
Yıldırım Demirören’in başkanlığı süresince Beşiktaş yönetiminin futbol takımıyla ilgili hemen her tasarrufu tartışma konusu oldu. Başkanın “Kulübün kapısından içeri adımını dahi atamaz” dediği Mustafa Denizli, aynı başkan tarafından sezon ortasında takımın başına getirildi. Denizli ise“sezon ortasında takım devralmama” prensibini “Beşiktaş’a çocukluk rüyamı gerçekleştirmek için geldim” diyerek bir kenara bıraktı.
Mustafa Denizli, şampiyonluk için mutlaka bir defansif ortasaha oyuncusu istiyordu. Ne diyo lan bu lavuk…
Eklendigi tarih 20 Şubat 2009.
Zaman zaman haber-yorum şeklinde yazdığım habervesaire haber portalı, Beşiktaş’ın Fulya Projesi hakkında çok şahane bir haber hazırlamış. Fulya’daki tesisleri açan kişinin değil de tesislere ismini veren kişinin daha önemli olduğunun farkında olduğunu gördüğüm tek haber buydu konu hakkında. Zaten tesislerin açılışına giden Cumhuriyet gazetesindeki Beşiktaş muhabiri arkadaşım, bine yakın kişinin ve hatta Abdullah Gül’ün katıldığı açılışta tuvatlerin hala inşaatına devam ettiğini, suların akmadığını söylemesi, projeyi bitiren yönetimin ne kadar önemsiz olduğunu da gösteriyor bence…
Habervesaire ise kısa bir giriş metni ile hazırladığı görüntülü haberde Seba’yı eleştiren gazeteciler, Beşiktaş’ın yönetiminde, tribününde, Seba’yla aynı takımda, Seba’nın başkanlığını yaptığı takımda bulunan önemli Beşiktaşlılarla konuşmuşlar. Kısa bir belgesel hazırlamışlar yani “heykeli dikilen adam” hakkında. Belgeselin en sonunda ise Metin Tekin konuşuyor. Ulusal Takımlar bünyesinde ikinci adam konumunda olan Tekin’in söyledikleri gerçekten ilginç ve bir o kadar da samimi: Hani Süleyman Seba’yı tek bir cümleyle anlat derseniz, başkan çok iyi rakı içerdi. Ben ondan daha iyi içtiğimi sanıyordum ama başkan benden çok daha sağlam çıktı… Hani geçenlerde Adnan Polat moral yemeği verdiğinde karşısında oturan Kewell’a şarap içiyor diye eleştiri getirenler vardı ya, onlara da bir cevap olur..