Etiketler | "Sivasspor"

Sivasspor in unexpected relegation fight


insidefutbol.com’daki son yazım. >> Sivasspor in unexpected relegation fight

last article about sivasspor at inside futbol.com

Kategorisi GenelYorum (0)

Nereye Yiğido!?


sivasspor_uzuntuTurkcell Süper Lig’de geride bıraktığımız son iki sezonun flaş ekibiydi Sıvasspor. İki sezon boyunca aldıkları sonuçlarla akıllara “Trabzonspor’dan sonra şampiyonluğa uzanabilecek takım acaba Sıvas olabilecek mi?” sorusunu getirmişlerdi. Süper Lige çıkalı 5 yıl olmasına karşın 2005/06 yılından itibaren sırasıyla sezonlarını 8., 7., 4. ve 2. bitiren Yiğidoların bu başarısının en büyük nedeni kadro istikrarıydı. Geçen sezon öncesi takıma katılan Herve Tum, Bilica, Faruk Bayar, İbrahim Dağaşan’dan sonra ara transfer döneminde de Kamanan ve Murat Erdoğan’la oluşturulan kadro derinliği bu yıl bozulunca ‘usta’ teknik adam Bülent Uygun ve Sıvasspor’un düşüşü başladı. Ne diyo lan bu lavuk…

Kategorisi GenelYorum (0)

Örnek Hareket!


Bouazza2Sivasspor’un yeni transferi Hamer Bouazza‘nın kırmızı-beyazlı ekipten ayrıldığı bildirildi. Sivasspor’un İngiltere Premier Ligi takımlarından Fulham’dan geçen hafta transfer ettiği Cezayir asıllı Fransız vatandaşı Hamer Bouazza’nın, ”şehre alışamadığını” gerekçe göstererek takımdan ayrıldığı öğrenildi. Aldığı peşinatı kulübe iade ettiği belirtilen Bouazza’nın, eşyalarını toplayarak kentten ayrıldığı bildirildi. Büyük ümitlerle transfer edilen Bouazza’nın kısa sürede takımdan ayrılması, camiada şaşkınlıkla karşılandı. Bouazza, Sivasspor’un UEFA Avrupa Ligi play-off turunda FC Shakhtar Donetsk ile 3 gün önce Sivas’ta yaptığı maçta ilk kez Sivasspor forması giymişti. Bu maçta ilk 11’de sahaya çıkan Bouazza, 60 dakika oyunda kaldıktan sonra yerini Fransız golcü Yannick Kamanan’a bırakmıştı.

*                         *                         *

Zararın neresinden dönülürse kârdır diye düşünmüş Bouazza ve gitmiş. Ne diyo lan bu lavuk…

Kategorisi GenelYorum (0)

Bu maça tek yorum


Maçın TRT’de olması sevindiriciydi. Çünkü maçı izlemek için D-Smart’ı olan bir yer bulmak zorunda kalmamıştık. Tek ve en büyük dezavantajı maçın yorumcusunun Ömer Üründül olmasıydı. Ve yine maça şu yorumuyla damgasını vurdu.

“Ben Yasin Çakmak’ı daha önce hiç bu kadar kötü oynarken izlememiştim…”

Sivasspor-anderlechtBir insan hiç mi Türkiye Ligi maçı izlemez. (Bknz. Hacettepe-Fenerbahçe 2009)

Kategorisi GenelYorum (0)

Sivasspor Hollanda’da 5 yedi, üstüne bir de adam dövdü…


sivassporSivasspor, Hollanda kamının ilk hazırlık maçında Hollanda Birinci Lig takımlarından Heerenven’e 5-0 yenildi.

Sivasspor, Hollanda kamının ilk hazırlık maçında Hollanda Birinci Lig takımlarından Heerenven’e 5-0 yenildi.

Karşılaşma sırasında maçı saha kenarından izleyen Trabzonspor kaşkollu bir taraftar, Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun’a hakaret etti. Bunun üzerine kaleci antrenörü Murat Göksu, saha kenarındaki taraftarı yumrukladı. Hollanda polisi, taraftarın şikayeti üzerine Murat Göksu’yu gözaltına aldı. Göksu’nun karakolda ifade verdiği açıklandı.

yorum:

Olacağı buydu. Bülent Uygun’un ‘agresif’ ve egosantrik tavırları en sonunda kulübe parçalamaya kadar varmıştı. Geçen sezon Ne diyo lan bu lavuk…

Kategorisi GenelYorum (0)

Kendi kuyunu kazmak


Dün Mustafa Sarp’ın haberinin içinde takım arkadaşı Sercan Yıldırım’ın da Fenerbahçe’ye gideceği yazıyordu. Sercan için ayrı bir yazı yazmak istediğimden dünkü yazımda bahsetmedim. Şimdi tam sırası…

ilhan-parlakFenerbahçe 2003 yılından bu yana maddi gücünün de yardımıyla Türkiye’nin bütün önemli genç yeteneklerini kadrosuna katıyor. Üretemediği için bu yolu seçiyor olmaları onları bileceği iş. Fakat aldığı genç yetenekleri harcamaları benim canımı çok sıkıyor. 17-19-20-21-23 yaş altı turnuvalarda harikalar yaratan ulusal takımımızın en önemli parçaları son yıllarda hep Fenerbahçe’ye transfer oldu ve olduğu gibi de yok oldu. Son kurbanımız da İlhan Parlak… Ne diyo lan bu lavuk…

Kategorisi GenelYorum (0)

Sivas’ın başarısının sırrı kebap ve çay!


reuters-sivas

Reuters’in blogların konu olmak kanımca çok önemli bir şey olmalı. Dünyanın en önemli haber ajanslarından biri Reuters. Bugün Alexandra Hudson bir yazı yazmış Sıvasspor’un başarısı hakkında. Ne diyo lan bu lavuk…

Kategorisi GenelYorum (0)

Fenerbahçe güven vermiyor!


en-ilginc-protesto1Fotoğrafın Sıvasspor maçında çekildiği belli. Hatta taraftarın Sıvas maçından bile ümitsiz olduğu çok açık. Lig birincisini yense bile devamının geleceğinden emin değil. Hatta devam etmeyeceğini düşünüyor. Ne olacak ki Sıvas’a 4 günde 7 gol atsam… Az buz bir şey değil Sıvas’ı yenmek iki maçta da ikişer farkla. Hiç zorlanmadan… Taraftarı tebrik ediyorum bu cesur protestoyu yapabildiği için. Bu gerçeği hiç çekinmeden söyleyebildiği için. Ama F.Bahçe bu yıl oldukça dengesiz. O n’apsın?! Bir kaç dakika sonra Kayseri maçı başlayacak. Kayseri’de Aghagowa ve Cangele forvette. Fenerbahçe’de de Semih sonunda Güiza’yı kulübeye oturttu. F.Bahçe formda ama kendi evinde. Deplasmanda son iki maçında gol atamadı… Kayserispor ise evindeki maçlar 6 gol yemiş. Daha ilginci ise bu maçlarda sadece 8 –yazıyla SEKİZ– gol atabilmiş… Bu maç alt olur!

Kategorisi GenelYorum (0)

10 yıl sonra görüşürüz…


Sonunda hep beraber Skibbe’yi gönderdik. Ardından da sağolsun güzel türkçemizin kıvraklığı sayesinde en azından michael_skibbe2_754962arkadaş arasında geyiğin dibine vurduk. En canlı örneği olarak Kocaelispor maçından sonra eve “Ben böyle işi Skibbe!” diyerek girdim. Eh tabi o zaman daha kovulmamıştı. Ancak tam da o saatlerde radikal kararlar alınıyordu hakkında. Eve girdiğimdeki sitemim Skibbe gitsin amaçlı değildi. Yenilgiyeydi, Adnan Polat’ın yine bir teknik direktörü  kovacağınaydı. Kovuldu ve değer verip dinlediğim yorumcular, “aman gitti de ne iyi oldu” gibi cümlelerle “biz demiştik zaten”e getirdiler. Kendilerini geleceği gören bir yorumcu olarak gösterip, doğru tahminde-yorumda bulunduğunun altını çizip prim yapmak mıydı niyetleri bilemedim-anlam veremedim. Fakat hakkında bir kaç kelime tuşlamaya vakit bulamadığım Bordeaux ve Kocaeli maçları hakkında, hatta Kayseri ve Antalya maçlarında da kuracağım bir kaç “dilek-şart kipinde” cümleyle, oh gitti de kurtulduk düşüncesindekileri Skibbe’nin gidişi hakkında biraz beyin fırtınası davet ediyorum. Yapacaklarım sadece Şeytan’ın avukatlığıdır. Dedim ya -se,-sa cümleleri olacak bunlar…

Skibbe’nin gönderilişinin sebebi olarak ocak’tan itibaren alınan kötü sonuçlar gösterildi. Ocak’ta oynadığımız maçlara bakalım. Oynadığımız futbolun iyiliğine kötülüğüne bakamayacağım ama çok rezildik diyebileceğim maçımız bir tek Antalyaspor maçı idi. Hayatımda daha sıkıldığım bir maç olmamıştı. Diğer maçlarda ise eksiklere karşın hep üst düzey mücadele ve tümünde de kılpayı kaçan galibiyetler mevcut.

Bakınız ki, sezonun ikinci yarısına Sivasspor’la deplasmanda oynadığımız ilk maçta Ümit Karan’ın nasıl bir kırmızı kartla oyundan atıldığını gördük. Hala mantıklı bir açıklaması yok. Defansta Servet, Meira,Emre Güngör sakatlığı veya kart cezası sebebiyle oynayamadı. Hakan Balta stoperde mecburcuydu. Evet gollerde hata yapmış olabilir ve denilebilir ki o zaman Semih Kaya, Murat Akça gibi genç stoperlere şans verseydi… Diyelim ki o iki genç oyuncu sahaya sürülseydi ve o oyuncular hata yapsalardı – Stoper pozisyonunda oynuyorlar diye hiç hata yapmayacaklar diye bir şey yok. -ve bu hataları da golle sonuçlansaydı “bu önemli maçta neden 18 yaşındaki çocukları lincoln_kartoynatıyorsun ” diye eleştirilecekti. Eleştirilmeyecek miydi? Bu maçta sakat veya cezalı olduğu için oynayamayan Servet, Meira, Emre Güngör takımda olsaydı..

Kupada oynanan Sivas maçlarında da eksiktik. Ancak deplasmandaki ikinci maçta öne geçmedik mi? Geçtik. Yediğimiz golü kim çıkarabilirdi ki? De Sanctis de yiyebilirdi o golü. Tertemiz bir gol yedik. Maçı da eksiklere karşın berabere bitirip penaltılara götürmüştük. Turu penaltılarla geçebilirdik. Petkovic günündeydi. Bizimkiler gününde değildi… Sonuçta elendik iyi oynayarak. Eksiklere karşın. Ama Sıvas’ı eleyebilirdik. Ya eleseydik!?

Bir fiyasko bir kırmızı kartın çıktığı maç da Kayseri maçıydı. Dünyada örneği yok. 2 metre uzaktaki Lincoln ayağını uzatıyor sadece ve top çarpıp taca çıkıyor. Ya çarpmasaydı Selçuk Dereli yine kart gösterebilecek miydi? O maçta çok iyi başlamışken ve Lincoln de oldukça iyi bir oyun sergilerken maçtan ucubik bir kartla oyun dışı kalmasaydı o maçta puan kaybedilir miydi??

Antalyaspor maçında kötü oynadğımızı itiraf ediyorum. Etmeliyiz de ancak o maçta da Baros’un direkten dönen topu, verilmeyen bir penaltı ve yine kırmızı kart gördüğü için takımda olmayan Lincoln’süz oynamıştık. O maçta o pozisyonlar gol olsa, Lincoln takımda olsa o maçta o kötü rezil felaket oyuna karşın en azından maçı kaybetmezdik.. Ve kaybetmeseydik o Antalya maçını?

Sonrasında ise sadece kadro ve maç öncesi yorum yapabildiğim Bordeaux maçı oynandı. Sahaya 3-5-2 de dense 3-4-3 çıktık. Oldukça tehlikeli, riskli, maceracı bir taktikti. İlk yarıda sağ tarafta çok açıklar vermiştik nitekim de oradan gelişen atak sonrası Wendel’in attığı şut az kalsın gol oluyordu. Fakat maç boyunca çok iyi defans yaptığımızı, abartılan Gourcuff’u sahadan silmiş olduğumuz gerçeğini kim inkar edebilir? Maçın başında Kewell o golü atsa, ikinci yarıda kontraataklarla yakaladığımız pozisyonları gole çevirebilisek…

barosKocaeli maçında Skibbe’ye dibine kadar eleştirebiliriz. Çünkü 3-5-1-1 bu maçta tutmadı. Tutar gibi yaptı. Öne bile geçtik. Hatta Topal golü bulunca ben çok sevindim. Fakat De Sanctis’in bireysel bir hatası geldi ki o da evlere şenlikti. Tutabileceği topu saçma sapan bir yere yumrukladı o da gitti Taner’in ayağına oturdu. Nefis de bir gol oldu. İkinci gol üçlü defansta daha önce beraber oynamamış üç stoperin pozisyon alma hatasından kaynaklandı. Birbirlerine çok yakın durunca ceza yayının hemen önünden arkalarına atılan bir pasla oyundan düştüler. Hacıoğlu da kaval kemiğiyle bir gol attı. Yediğimiz diğer goller hep müdahale eksikliğinden kaynaklandı. Durum 3-2 iken kaçırdığımız bir penaltı var ki.. işte ya o gol olsaydı ardından dört gelmez miydi? Rakiplerin puan kaybetmişken “kötü oynarken de kazanmasını bildik” diyerek Skibbe’yi hafiften köşeye çekip, “Bordeaux maçında olmasın bunlar adam ol, takımı adam gibi oynat” denecekti. Baros’un kaçırdığı penaltı gol olsa Skibbe Sami Yen’deki Bordeaux maçında takımın başında olmayacak mıydı?

Skibbe değil miydi, Benfica, Berlin, Olympiakos zaferlerini kazandıran takımına?? O maçlarda müthiş oynamıyor muydu Galatasaray? O maçlar bugüne ne kadar uzak ki? Kaç adam bu gerçeği göz önüne alabiliyor Skibbe’nin ardından. Bir İbrahim Altınsay, bir de Uğur Vardan‘ı okudum bugün Radikal’de… Bir onlar bu açıdan yazmış. Bu açıdan bakmış olaya. Bir bu yazılar var benim gördüğüm. Sizin gördüğünüz, duyduğunuz başka var mı?

Skibbe gitti, sonuçların bir anda değişmesi beklenecek. Bülent futbolculuğunda da güçlü karakterli biriydi. skibbe_ankaragucumaciPrensipliydi. Bu özelliği özel hayatında da böyle. Teknik adamlığında da prensiplerinden vazgeçmemişti Bülent. Öyle olmaya da devam edecek… Yine öyle olacak, başkanla takışacak vs. Benim Bülent hakkındaki tek endişem ya sonuçlar ters giderse… Polat onu gönderirse… Bülent’e yazık olmayacak mı?..

Danke Schön Herr Skibbe. Takımdan ayrılırken gösterdiğin açık sözlülük, efendilikten dolayı. Senin gibilere ihtiyaç var…  10 yıl sonra bir daha görüşmek üzere… Ölmez sağ kalır-sa-k

Kategorisi GenelYorum (0)

Ön plana çıkan arka plan…


sivas-gs-taraftar Fotoğrafta ön plana çıkan tabi ki turuncu formasıyla Ümit Karan, sonra hakem ve hakemin elindeki kırmızı kart. Fakat her zaman ön plana çıkan şeyler çok fazla şey ifade etmiyor. Bu fotoğrafta “arka planda” kalanlar aslında futbolun her alanında ön plandalar. Rakibinin kırmızı kart görmesinden ötürü büyük haz duyan Sıvasspor taraftarlarının yüzlerine yansıyan neşeye, el kol hareketlerine yansıyan sevince bakın! Arada yuhlayanlar da var gibi gözüme çarpıyor. Ama burada en süper tepkiyi veren üçü, hakemin kafasının solunda kalan bereli amcadan, hakemin kafasıyla sağ kolu arasında kalan kot takımlı çocuktan ve bu ikilinin arsında kalan kahverengili amcadan geliyor…

Kategorisi GenelYorum (0)

Takip et // Follow

Açık Radyo – Efektifpas

15 günde bir her pazartesi 19.30'da, 94.9 Açık Radyo'dayız. Duyurularımızı takip etmek için Twitter hesabımızı takip edebilirsiniz...

RadyoEfektifpas

Programlarımızın tüm podcast kayıtları online olarak bulunmasa da dinlemek isteyenler için bir kaç adet program mevcut

‘Salvador’ Guti

Johan Cruyff

Arşivler

Bülent Korkmaz – 3

Tottenham Hotspurs

Nazım Hikmet Ran

HaberVesaire Spor

Video Bug Report

Açılmayan bir video varsa resme tıkla, videonun linkini yolla Teşekkürler...

Facebook Hayran Sayfası

Ekim 2024
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031