Erkekler için futbol, kadınlar için dizi sezonu aynı dönemde yine başladı. Kadınlar kocaları maç izlerken dizi izlesin, eşler kavga etmesin herkes “uyusun”, “uyutulsun” diye… Çoğunlukla iki farklı kitleye hitap eden iki farklı sezon iç içe geçti son haftalarda. Bir dizi ismi, futbol sahalarının son moda tezahüratı oldu. Fakat güya espritüel gelen bu tezahüratın alt metnindeki içeriğe ne kadar ses çıkarıldı?
Son dizilerden “Fatmagül’ün suçu ne?” farklı bir başlangıç ve konu üzrerine oturtulmuş. Dizi bir kadının tecavüze uğrama sahnesi ile başlıyor. Ve dizi bunun üzerine kurgulanıp devam ediyor. Dizi hakkında tek bildiğim bu. Fazla dizi izleyen biri değilim. Ancak dizinin futbol stadlarında maço söylemle kendine yer bulması beni rahatsız etti. Daha rahatsız edeniyse kadınların da bu söylemin içerisinde yer alması.
Aynı espriye Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi öncesinde bende teslim oldum ve güldüm. Arkadaşım “Fatmagül’ün suçu ne? Fenerbahçe’li olması” deyince önce bende güldüm. Tamam Fenerbahçe’yi sevmiyorum mağlup olmayı hak ettiklerine inanabilirim ama bu onların tecavüzü hak ettiği anlamına gelir mi? Onlar kötü ve bu yüzden tecavüz edilebilir miyiz onlara? Onlar takım olmasa insan olsa bu mümkün mü?
Eve dönerken böyle düşünmeye devam ettim. Aslında herkes tecavüzün doğru bir şey olmadığının farkında. Buna karşın tecavüz futbolla meşrulaştırılabiliniyor. Twitter’dan paylaşılmıştı. Silivrispor, Kağıthanespor maçında Silivrisporluların açtığı pankart olayın tamamen temele vardığının bir yansıması. Silivrispor taraftarları açtığı pankartta Fatmagül’ün suçunun “Kağıthanesporlu” olması yazıyor. Yani tecavüz meşrulaştırılıyor, kimse bunun farkında olmadan. Olmaları da mümkün değil. Çünkü biz de kim ne hak ediyorsa karşılığını alır.
Ankaragücü-Kasımpaşa maçında da daha çirkini yaşandı. Bine yakın belki de daha fazla kişi bir tezahürat yapıyor ki, bu tezahürat bir çok video sitesinde, KOMİK kategorisi ya da KOMİK başlıklarıyla insanlarla paylaşılıyor.
hapı attık patladık
fatmagül’e rastladık
fatmagül’ün suçu yok
biz onu bihter sandık
Deniyor tezhüratta. Melodik olarak söyleyince eğlenceli geliyor olabilir. Bunun eğlenmek için yapılmış bir şey olarak gerçekleşmiş olması durumu hafifletir mi? Her eğlence türünü, içeriğinin kime zarar vereceğini düşünmeden uygulamak ne kadar doğru? Ancak bir çok kişi bunu bağıra bağıra söylüyor ve federasyon buna bir tepki vermiyor. “İbne hakem” diye bağırırken de eğleniyor insanlar. Ancak bunun bir cezası olmuyor mu Federasyon tarafından? İbne hakem diye tezahürat yapılırken “cinsiyet ayrımı ihlali” göz önüne alınmıyor mu?
TFF Disiplin talimatı diyor ki;
MADDE 52 – ÇİRKİN ve KÖTÜ TEZAHÜRAT >> “Stadyumlarda toplu olarak ve devamlılık arz eden şekilde, söz veya hareketlerle ya da pankart ve benzeri araçlar ile aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması yasaktır.” Ancak ben Ankaragücü-Kasımpaşa, Silivrispor-Kağıthanespor, Fenerbahçe-Beşiktaş maçlarında kimseye ceza verildiğini duymadım görmedim. O zaman Federasyona göre GÜZEL VE İYİ bir tezahürat olmuş bu yukarıdaki 4 dize ve Silivrisporluların yaptıkları. Bravo onlara!
Federasyon’un ataerkil bir yapıda olduğunu göz önüne aldığımızda erkeğe “ibne” demek saha kapatma cezasını hak ederken tecavüzün kadına “bir şekilde hak ettirilmesi” hiç bir cezayı hak etmiyor mu? Tamam TFF ataerkil ve göz ardı ettiler. Peki ya kadınların da bu tezahüratın bir parçası olması içinde bulunduğumuz vahametin ne kadar da had safhada olduğunu göstermiyor mu? Kadınlar da bu söylemin içerisinde yer alarak tecavüzün meşru bir şey olduğunu ve “hak edene tecavüz edebilirsiniz” çağrısı yapması, “çoğunlukla tecavüze uğrayan kesim de bu olaya sıcak bakıyor o zaman yapabiliriz” algısı yaratmıyor mu? Yarın bir gün bir 2. sayfa haberlerinde “Tecavüz ettim, çünkü benim tutmadığım-sevmediğim takımı destekliyordu” diye açıklamalar görürsek bu kadınlar kendilerine ne cevap verebilecek? O zaman X takımı mağlup ettikleri gibi oh iyi olmuş diyebilecekler mi?
Bekle-gör politikasına alıştırılmış, bir müsibet bin nasihatten iyidir safsatası ile harekete geçmemeye yöneltilmiş, hele bir o gün gelsin onu da o zaman düşünürüz bilinci yerleştirilmiş bizler bekleriz, o gün gelir, çok geç olur, TV’de 2 kere tartışılır unutulur, futbol stadlarında her şey meşrudur…